| Biri sana yanlış yaptı, biber spreyini yinen ben oldum. | Open Subtitles | اذا هنالك شخص فعل خطأ وانا هو الشخص الذي رش عليه الفلفل |
| Market sana yanlış yaptı. | Open Subtitles | المحل فعل خطأ معك |
| Aramız iyi değildir. Ondan çekinmem için hiçbir sebep yok ancak bana büyük bir yanlış yaptı. | Open Subtitles | نحن لسنا فى فترة صداقتنا حاليا وليس لدى سوى سبب واحد لتجنبه لقد أخطأ فى حقى غلطة كبيرة |
| Kadimler yanlış yaptı. | Open Subtitles | لقد أخطأ القدماء. |
| yanlış yaptı. Kuklanın dans etmesini istiyorum. | Open Subtitles | لقد قامت بحلها بطريقة خاطئة أنا أريد الدمية أن يرقص |
| Bence Yasumoto, bu konuda başından beri yanlış yaptı. | Open Subtitles | -أعتقد أن "ياساموتو" يتعامل حيال كل هذا بطريقة خاطئة تمامًا |
| "Gabi yanlış yaptı" ya da "Deli beyaz kız" dediğini... cümlenin hiçbir yerinde duyamadım. | Open Subtitles | لم أسمع ان "غابي كانت مخطئة" أو "فتاة بيضاء مجنونة" في أي مكان من تلك الجملة. |
| Kendime derdim ki: "Sarah Jason Stackhouse sana yanlış yaptı." | Open Subtitles | كنت أقول لنفسي "(سارة)... لقد أخطأ (جيسون ستاكهاوس) بحقك خطئاً جسيماً." |
| Bence Yasumoto, bu konuda başından beri yanlış yaptı. | Open Subtitles | -أعتقد أن "ياساموتو" يتعامل حيال كل هذا بطريقة خاطئة تمامًا |
| Victoria da hep yanlış yaptı. | Open Subtitles | (فيكتوريا) فعلت كل شىء بطريقة خاطئة |
| Tae-soo, özür dilerim. Annen yanlış yaptı. | Open Subtitles | (تي سو)، أنا آسفة مامي كانت مخطئة |
| Tae-soo, annen yanlış yaptı. Hatalıydım. | Open Subtitles | (تي سو)، ماما كانت مخطئة أنا كنت مخطئة |