| Mağazamdaki her şey savaş elmaslarından yapılmadı. | Open Subtitles | كل شيء في مخزني غير مصنوع من ألماس مصادر |
| Beni tutsak edebileceğiniz bir hapishane yapılmadı daha. | Open Subtitles | مغلق لانتهاك السلامة لا يوجد سجن مصنوع يمكنه أن يحتفظ بي. |
| 1940'dan beri bu ülkede adam akıllı bir animasyon filmi yapılmadı. | Open Subtitles | لم يُصنع فيلم كرتوني لائق في هذا البلد منذ قرابة الـ1940. |
| Henüz yapılmadı. Son başvuru tarihi 1 Ağustos. | Open Subtitles | لم يتم اكتمالها بعد و اظن الموعد النهائي في الاول من اغسطس |
| Bunlar 1893'te yapılmadı. | Open Subtitles | لم يصنعوا مثل ذلك النموذج منذ 1893 |
| Henüz FBI'dan açıklama yapılmadı. | Open Subtitles | لم يصدر أى تعليق من الجانب الفيدرالي بعد |
| Hayır. Zamanda yolculuk büyüleri karanlık sanatların başlangıcından beri vardı ama hiç yapılmadı. | Open Subtitles | لا، كُتبت تعاويذ السفر بالزمن منذ فجر السحر الأسود لكنّها لمْ تُلقَ قطّ |
| Jaggery'den yapılmadı. | Open Subtitles | أنه غير مصنوع من جاجرى. |
| Şekerden yapılmadı ya. | Open Subtitles | إنه ليس مصنوع من السكر. |
| .. arabayla birazcık itelemek. Land rover. Bunun için yapılmadı mı zaten! | Open Subtitles | فبدأت ادفعها بالسيارة, (اللاند روفر) مصنوع لهذه الأشياء |
| Çünkü et değil, bugün yapılmadı ve özel değil. | Open Subtitles | -هذا لأنّه ليس لحمًا، ليس مصنوع اليوم، وليس مُميّزًا . |
| Ayrıca, bu ayakkabılar yürümek için yapılmadı. | Open Subtitles | وهذا الحذاء لم يُصنع لأجل السير |
| Oturmak için yapılmadı. | Open Subtitles | لم يُصنع للجلوس. |
| Sanırım benim için yapılmadı. | Open Subtitles | لم يُصنع لأجلي على ما أعتقد. |
| Bu amaç için yapılmadı. Toplantılar için değil. | Open Subtitles | لم يتم إنشاؤه لهذا الغرض، ليس للاجتماعات. |
| Hiçbir suçlama yapılmadı, Sayın Başkan, fakat sizi temin ederim bir soruşturma yapılacak. | Open Subtitles | لم يتم توجيه أي اتهامات سيدي الرئيس، ولكن أؤكد لك أنه سيتم التحقيق في الأمر. |
| Ama bu zamana kadar, cinayet ile ilgili bir tutuklama yapılmadı. | Open Subtitles | لكن حتى الآن، لم يتم اي اعتقالات في هذه الجريمة. |
| Yarık açıldığından beri araba falan yapılmadı orada. | Open Subtitles | لم يصنعوا السيارات هناك منذ فتح الندبة. |
| Kendimi kaybettirecek kadar kuvvetli afyon yapılmadı daha Bay Sawyer. | Open Subtitles | لم يصنعوا بعد مخدراً يا سيد (سوير) يمكن أن يجعلني غبياً إلى هذه الدرجة |
| Ama şu anda Prenses'in geleceği için herhangi bir açıklama yapılmadı. | Open Subtitles | لكن لم يصدر شيء من هذا القبيل في الوقت الحالي بخصوص مستقبل الأميرة. |
| Hayır. Zamanda yolculuk büyüleri karanlık sanatların başlangıcından beri vardı ama hiç yapılmadı. | Open Subtitles | لا، كُتبت تعاويذ السفر بالزمن منذ فجر السحر الأسود لكنّها لمْ تُلقَ قطّ |