| Yapacak çok iş var. Nasıl başlamalı bilmiyorum. | Open Subtitles | لدي الكثير للقيام به حتى لا أعرف من أين أبدأ |
| Öyle dikilip durma, Yapacak çok iş var. | Open Subtitles | لا نقف مكتوفي الأيدي، هناك الكثير للقيام به. |
| Teşekkürler. Yapacak çok iş var, ama hep yapmak istediğim buydu. | Open Subtitles | شكراً لك , إنه عمل كثير لكنه ما أردت عمله دائماً |
| Pekala, Rachel'ın partisi birkaç saat sonra ve Yapacak çok iş var. | Open Subtitles | حسناً ، ستبدأ حفلة ريتشل خلال ساعات ولدينا عمل كثير |
| Her neyse, Yapacak çok iş var. Görüşürüz canlarım. | Open Subtitles | عل أى حال ، يوجد الكثير لفعله اراكم لاحقا ، أحبائى |
| Elbette daha Yapacak çok iş var ama buna değecek. | Open Subtitles | بالتأكيد ، هناك الكثير من العمل و لكنه يستحق |
| Yapacak çok iş var. | Open Subtitles | ثمّة أمور كثيرة لنناقشها. |
| - Yapacak çok iş var ve gemiyi tamir edecek sadece beş gönüllü var. | Open Subtitles | هناك الكثير للقيام به ولقد حصلت على خمسة متطوعين لمساعدتي في إصلاح السفينة |
| Yapacak çok iş var. | Open Subtitles | هناك الكثير للقيام به |
| Haydi, Yapacak çok iş var. | Open Subtitles | هيا، لدينا الكثير للقيام به |
| Bu önümüzde 3 gün Yapacak çok iş var demek. | Open Subtitles | أنا فقط .. هذا عمل كثير لثلاثة أيام |
| Merkeze gitmem gerek. Yapacak çok iş var. | Open Subtitles | يجب أن أقصد المركز، فلديّ عمل كثير |
| Pekâlâ. Yapacak çok iş var ve yeterince zaman yok. | Open Subtitles | الآن لدينا عمل كثير ووقت محدود لتنفيذه. |
| Yoğun bir gün. Yapacak çok iş var. | Open Subtitles | حسناً ، يوم كبير ، هناك الكثير لفعله |
| Yapacak çok iş var ve yeterince zaman yok. | Open Subtitles | الكثير لفعله والقليل من الوقت |
| Yapacak çok iş var ve yeterince zaman yok. | Open Subtitles | الكثير لفعله والقليل من الوقت |
| Hâlâ Yapacak çok iş var. | Open Subtitles | نحن لا يزال لدينا الكثير من العمل لنقوم به |
| Yapacak çok iş var. | Open Subtitles | لا أستطيع، فثمّة الكثير من العمل لإنجازه |
| Evde Yapacak çok iş var. Yarın sabah erken gelmeliyiz o yüzden beni 8:00'de al. | Open Subtitles | لديّ الكثير من العمل سأقوم به بالمنزل لدينا عرض غداً باكراً ، لذا مرِ عليّ بالثامنة صباحاً |
| Yapacak çok iş var. | Open Subtitles | ثمّة أمور كثيرة لنناقشها. |
| Pekâlâ, millet, Yapacak çok iş var. | Open Subtitles | حسنا يا جماعة, هناك الكثير لنفعله عندنا برنامجين اليوم |
| Yapacak çok iş var. | Open Subtitles | لا يزال هنالك الكثير لنفعله |
| Burada Yapacak çok iş var diye bu sene gitmeyecektim. | Open Subtitles | هذا العام لن أذهب لأي مكان فهناك الكثير لأعمل عليه هنا |