| Çok dokunmuş bu sana. Tek istediğim biraz iyi niyetli olman ama bunu bile yapamıyorsun. | Open Subtitles | أنت أبله ، كل ما أردته هو مبادرتة طيبة منك ولكن لا يمكنك فعل ذلك حتى |
| - Geleceğin resmini çizdim. - Ve şimdi onu da yapamıyorsun. | Open Subtitles | كان يرسم المستقبل - و الآن لا يمكنك فعل شئ - |
| Zaten hesap yapamıyorsun, peki niye onu yanında tutuyorsun? | Open Subtitles | انت لا تستطيع فعل أي شيء لها لما تبقيها بجانبك؟ |
| İşini bile gerektiği gibi doğru düzgün yapamıyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنك القيام بعملك علي شكل صائب ولا يبدو كلامك منطقياً |
| Beceriksiz yaratık. Hiçbir şeyi doğru yapamıyorsun. | Open Subtitles | أوه أنت وحش أخرق أنت لا تستطيع أن تفعل أي شئ |
| Onu düzmek istiyorsun ama yapamıyorsun. Çünkü bir erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | إذاً أنت تريد معاشرتها ولكنك تعجز عن ذلك بسبب صديقها |
| Bu yüzden sayı yapamıyorsun! | Open Subtitles | لهذا لا تنجح باستماله الفتيات! |
| Taco Bell'in otoparkında yapabiliyorsun... da doktor ofisinde mi yapamıyorsun? | Open Subtitles | يمكنك أن تفعلها في موقف تاكو بيل و لكن لا يمكنك ذلك في مكتب الطبيب؟ |
| Çünkü sen bunu yapamıyorsun. | Open Subtitles | سأخرج فصيلة 1013 من هنا لأنّه لا يمكنك فعل ذلك |
| 10-13'ü buradan çıkartacağım çünkü bunu sen yapamıyorsun. | Open Subtitles | سأخرج فصيلة 1013 من هنا لأنّه لا يمكنك فعل ذلك |
| Sen işe yaramaz bir adamsın. O yaşlı cadı olmadan hiçbir şey yapamıyorsun. | Open Subtitles | انت رجل بائس.لا يمكنك فعل اي شئ دون تلك المرأة العجوز |
| Çünkü topluluk mühürlendiğinde kendi başına büyü yapamıyorsun sanıyordum. | Open Subtitles | لانني ظننتُ انهُ حالما تربط الدائرة فلا يمكنك فعل السحر بمفردك |
| Adamlarından biri rapor sızdırıyor. Hiçbir şey yapamıyorsun. | Open Subtitles | أحد من رجالك سرب ورقة وأنت لا تستطيع فعل شيء |
| Ağzından çıkanı kulağın duysun! İçki içmeden hiçbir şey yapamıyorsun! | Open Subtitles | لابدّ أنّك قد سمعته و كأنّك تستطيع فعل أيّ شيءٍ عدا الشرب. |
| Neden bunu insanların önünde yapamıyorsun? | Open Subtitles | لما لا تستطيع فعل ذلك أمام الناس؟ |
| Hadi! Ringlerde de yapamıyorsun zaten. | Open Subtitles | هيا، ألا يمكنك القيام بها على الحلبة؟ |
| Hadi! Ringlerde de yapamıyorsun zaten. | Open Subtitles | هيا، ألا يمكنك القيام بها على الحلبة؟ |
| Tüm bunları buradan yapamıyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنك القيام بكل هذا من هنا |
| Görmezden gelmek istiyorum ama bazı anlar bunu yapamıyorsun. | Open Subtitles | وحاولت أن أتجاهلها، لكن ثمة لحظات لا تستطيع أن تفعل. |
| yapamıyorsun, çünkü benim ritimlerime bakmıyorsun. | Open Subtitles | اترى ؟ أنت لا تستطيع توجيه ضربه لى لأنك تعجز عن الشعور بأيقاعى |
| Bu yüzden sayı yapamıyorsun! | Open Subtitles | لهذا لا تنجح باستماله الفتيات! |
| Bu adada mahsur kalmak bana bir şey öğrettiyse o da tek başına yapamıyorsun. | Open Subtitles | كوني عالقة في هذه الجزيرة فقد علمتني شيء واحد لايمكنك أن تفعلها لوحدك |
| Senin bölgende kadınlar kesilip doğranırken... sen hiçbir şey yapamıyorsun, ama aptal olan benim ha? | Open Subtitles | النساء يُذبحن في كل أنحاءدائرتك, و لايمكنك فعل أي شئ و بعد هذا تلومني؟ |
| yapamıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لايمكنك فعلها ايمكنك ؟ |
| Hayatta,sorgusuz suâlsiz kabullenip inandığımız ve göremediğimiz bir ton şey var.Mesele ruhlar olunca neden aynı şeyi yapamıyorsun? | Open Subtitles | أعني أن هناك العديد من الأشياء في الحياة التي نتعامل معها بالإيمان أشياء لا نراها لمِ لا تستطيعين فعل ذلك مع الأرواح ؟ |