"yapmıyorlar" - Traduction Turc en Arabe

• يفعلون
• يفعلوا
• يصنعون
• يصنعوها
• لا يقومون
• لايفعلون
• يصنعوا
• يبنون
• يفعلان
• يفعلونه هو
• لَن يقوموا بذلك
• لايصنعون
• لايفعلوا
• لا يحاولون
• اوقفو تصنيعها

Siz Detroitli'siniz, Bay Baker. Orada da böyle yapmıyorlar mı?
،إنك من ديترويت يا سيد بيكر ألا يفعلون هذا هناك

Bunu yalnızca grup için yapmıyorlar, bunu yapmak konumlarını sağlamlaştırıyor.
فهم لا يفعلون ذلك من أجل الجماعة فحسب، لأنهم بذلك يعززون منصبهم.

Bizim yapmadığımız hiçbir şeyi yapmıyorlar.
أَنا متأكّدُ هم لَم يفعلوا شيئِا لم نفعله نحن.

Günümüzde, biliminsanları içeride çalışmayı tercih ediyorlar, bu yüzden bilgisayar simülasyonları yapıyorlar ve fiziksel modeller yapmıyorlar pek.
في هذه اﻷيام يفضل العلماء العمل في الداخل فهم لا يبنون نماذج فيزيائية و لكن يصنعون محاكاة بالحاسوب

Ödül vermekten başka bir şey yapmıyorlar.
دعنا ننسى المحادثة لا يفعلون أي شيء سوى منح الجوائز أنا لا أصدق ذلك

Ah, hey, Ponyboy, kahramanlara yapmıyorlar bunu.
اوه, بوني بوي, انهم لا يفعلون ذلك للأحصنة

Oh , dostum büroda artık böyle şeyler yapmıyorlar.
إنهم لا يفعلون مثل تلك الأشياء فى الوكالة بعد الآن

Onlara işlerini nasıl yapmalarını söylemek istemiyorum ama bunu neden seçimlerden sonra yapmıyorlar?
انا لا أريد أن اخبرهم . .. كيف يؤدون عملهم لكن لماذا لا يفعلون هذا بعد الإنتخاب؟

- Arkaya iki kişi daha geldi. - Neden hiçbir şey yapmıyorlar?
واثنان منهما في الخلف بالخارج لماذا لا يفعلون أيَّا شيء ؟

Aslında, yapmaları gereken birçok şeyi... -...yapmıyorlar.
انهم لا يفعلون الكثير من الاشياء التى ينبغي أن تقوم به ، في الواقع

Son iki gündür öğrenciler sana imrenmekten başka hiçbirşey yapmıyorlar.
لليومين الماضيين الطلاب لا يفعلوا اي شئ سوي احترامك

İçeride adamları varsa, neden bir şey yapmıyorlar?
لو كان لديهم عميل بالداخل, لماذا لا يستطيعون ان يفعلوا شيء؟

Artık bu kadar iyilerini yapmıyorlar. Burada onlardan çok var.
لم يعدوا يصنعون مثلها الآن.لما يوجد الكثير منهم هنا؟

Artık bunlardan yapmıyorlar. Tamamen el yapımı.
ما عادوا يصنعون هذه، هذا عمل يدوي بالكامل

Ama saat gibi çalışıyor. Artık böylelerini yapmıyorlar.
ولكنّها تعمل بشكل ممتاز، لم يعودوا يصنعوها بهذا الشكل

Yerleşkeden telefon aramaları yapmıyorlar. Yakındaki baz istasyonunu kontrol ettik.
لا يقومون باتصالات من المجمع السكني، تفحصنا برج الهاتف القريب

Ama onun sorunu senin sorunun değil, bir öğretmene gitmeliydin. Öğretmenler hiçbir şey yapmıyorlar!
المعلمين لايفعلون شئ وهم يمسكون به طوال اليوم

Artık o bebeklerden yapmıyorlar Laffco oyuncak fabrikası 14 yıl önce kapandığından beri yapılmıyorlar.
لم يصنعوا مثل هذه الألعاب منذ سنوات منذ ان اغلق مصنع لافكو للألعاب منذ 14 سنة

Bunu ilk defa yapmıyorlar.
هذه ليست المرة الأولى التي يفعلان فيها هذا.

Sadece tuvaletlerini yapıyorlar kokularıyla bizi boğuyorlar, hayatları için bir şey yapmıyorlar yaşamayı gerçekten isteyenlerin soluk almasını engelliyorlar.
كلّ ما يفعلونه هو التّبول والترّهات. يخنقونا برائحتهم الكريهة، عدم القيام بأيّ شيء في حياتهم،

Ve Energizer, onlar da çok ama çok uzun süre dayanacak bir pil üretebilirler ama onlar da yapmıyorlar.
وصانعوا البطاريات, يستطيعون ان يصنعوا بطارية تبقى تستعملها, وتبقى, وتبقى, لكنَهُم لَن يقوموا بذلك.

Diyorum ki artık böyle motorlar yapmıyorlar. Kesinlikle.
أنا أخبرك لايصنعون محركات مثل هذا بعد الآن

Onu onaylamıyorlar, ama bir şey yapmıyorlar.
إنهم يعارضونه ولكنهم لايفعلوا شيئاً

Senin yaşaman için hiçbir şey yapmıyorlar anne.
إنّهم لا يحاولون حتى. يريدون ترككِ فحسّب.

Artık böylesini yapmıyorlar, değil mi?
لقد اوقفو تصنيعها, هل يصنعوها؟