| Kimse yaralanmamış ve büyük bir ihtimalle hava yüzünden olmuştur. | Open Subtitles | لم يتأذى أحد ومن المحتمل ان حصل بسبب الطقس. |
| Birileri disket sürücüsü bombaları yapıp dört tane bilgisayara yerleştirmiş ama kimse yaralanmamış. | Open Subtitles | شخص ما ابتكر قنابل على هيئة اقراص مرنة فجرت 4 كمبيوترات، لم يتأذى احد |
| Kimse yaralanmamış zarar çok azmış ama bu onun kariyerine mal olmuş. | Open Subtitles | لم يتأذى أحد والضرر سطحي لكن هذا كلفه عمله |
| Meclis üyesinin yaralanmamış olmasından ve daha ciddi bir durumla karşılaşmamış olmaktan çok memnun olduğumuzu söylemek isterim. | Open Subtitles | أريد فقط أن أقول أننا ممتنون جداً أن حضرة عضو البلدية لم يصب بأذى ولم يحدث شيء أكثر خطورة هنا اليوم. |
| Evet, son aldığımız habere göre Başkan Grant yaralanmamış. | Open Subtitles | حسناً. وردتني الآن معلومات تؤكد أن الرئيس غرانت لم يصب بأذى. |
| - Neyse ki kimse yaralanmamış. | Open Subtitles | أنا سعيد لأنه لم يكن أي شيء |
| yaralanmamış, sadece bir sıyrık. | Open Subtitles | أنه ليس مجروحا جرحا بالغا , أنه خدش فقط . |
| Ölmemiş, yaralanmamış bile. | Open Subtitles | انة لَمْ يَمُتْ. انة حتى لم يتأذى. |
| Şansın varmış kovalama sırasında kimse yaralanmamış. | Open Subtitles | لحسن الحظ لم يتأذى أحد من صفقة السلاح |
| Ve bu yüzden de kimse yaralanmamış olur. Sadece bunu kullan, bununla, sonuç alacaksın. | Open Subtitles | ولا يتأذى أحد.أستعمل هذا بهذا.. |
| Tanrı'ya şükür kimse yaralanmamış. | Open Subtitles | -حمدًا لله، لم يتأذى أحد |
| Kimse yaralanmamış. | Open Subtitles | لم يتأذى أحد |
| Baba, tanrıya şükür yaralanmamış. | Open Subtitles | يا(بول) , شكرا لله لم يتأذى |
| Oh, çok şükür yüzü yaralanmamış. | Open Subtitles | حمداً لله أنه وجهه لم يصب بأذى |
| Neyse ki kimse yaralanmamış. | Open Subtitles | أنا سعيد لأنه لم يكن أي شيء |
| yaralanmamış, sadece bir sıyrık. | Open Subtitles | ليس مجروحا جرحا بالغا , أنه خدش فقط |