| Evliliğini yıktığımı sanıyorsun, ve bu yargılamanı etkiliyor. | Open Subtitles | أنت تعتقد أننى دمرت زواجك و قد شوش هذا على حكمك بالكامل |
| Sin'in karıştığını biliyorum ama bunun yargılamanı etkilemesine izin verme. | Open Subtitles | أعلم أنّ (سين) متورّطة بالأمر، لكن لا تدعي ذلك يشوّش حكمك. |
| Bir zamanlar yargılamanı etkileyenin Roy olduğunu unutma sakın. | Open Subtitles | ولا تدع حقيقة أنّ ذلك الشخص كان (روي) تشوّش حكمك. |
| Bundan sana bahsetmedim çünkü beni yargılamanı istemiyordum. | Open Subtitles | لأني لم أريدك أن تحاكمني لكني ذهبت لجلسة علاجية |
| Seni etrafımda hissediyorum. Seni hissediyorum, beni yargılamanı hissediyorum. | Open Subtitles | أنا اشعر بك تحاكمني |
| yargılamanı da. | Open Subtitles | أو حكمك علي |