| Yine de Bay Yates tartışmamıza karşılık verdi ve kiracıların ısısını geri açtı. | Open Subtitles | بالرغم من أن السّيدِ يايتس رَدَّ إلى حجّتِي المقنعةِ وإستعادَ حرارة المستأجرين على. |
| Bana Justin Yates hakkında başka söyleyeceğin birşey var mı? | Open Subtitles | أهناك أي شيء يمكنك أن تخبرني به حول جاستن يايتس ؟ |
| Bayan, Glen Yates ile olan iki saatlik görüşmeniz iptal edildi. | Open Subtitles | أَحبُّ ذلك. سيدتي، الساعتين مع غلين يايتس تم الغاءهما. |
| Şef Yates, Jennifer Jareau, telefonda konuşmuştuk. - Merhaba. | Open Subtitles | الرئيس ييتس, جينفر جارو تحدثنا على الهاتف |
| Kuzey Dakota'da, Fort Yates'in yakınında nehrin kenarında küçük bir evimiz vardı. | Open Subtitles | يجب أن نصل إلى شمال داكوتا بالقرب من فورت ييتس مكان صغير هادئ مباشرة على النهر |
| Sonunda Yates'i tutukladık, ve iki hafta aralıksız sorguladık. | Open Subtitles | لكننا أخيرا تمكنا من احتجاز ياتس و لقد استجوبناه لأسبوعين متتاليين |
| Son kurban, Kyle Yates, hayatta ve ameliyathanede. | Open Subtitles | كايل يايتس الضحية الأخيرة الوحيد الذي ما زال حيا و بغرفة العمليات |
| Yakalayabildiğim tek isim Derek Yates'ti. | Open Subtitles | الإسم الوحيد الذي استطعت استخراجه هو داريك يايتس |
| Onu, bara girerken Yates'in elinde taşıdığı çantayla teşhis etmen gerek. | Open Subtitles | سيتوجب عليك التعرف عليها بواسطة الحقيبة التي كان يحملها يايتس عند دخوله للحانة |
| Yates'in kim olduğunu ve bu adamın ondan ne istediğini söylediğin an sizi bırakacağız. | Open Subtitles | سنطلق سراحكم حينما تخبرني من هو يايتس وماذا اراد هذا الرجل منه |
| Yates'i bulman için kendine yardım ettirdin. Onu bulduk. | Open Subtitles | لقد جعلتني اساعدك في ايجاد يايتس وقد وجدناه |
| Oliver Yates beni reddedene kadar şirketinizde çalışmak için sıralamadaydım. | Open Subtitles | كنت قصيرة المدرجة للعمل في شركتك، حتى رفض لي أوليفر ييتس. |
| Şef Yates, henüz tam bir dava dosyamız yok. | Open Subtitles | ايها الرئيس ييتس لا يوجد ملف للقضية بعد |
| Sanki Şef Yates kupayı kendisi alacakmış gibi.. | Open Subtitles | يبدو ان الرئيس ييتس ربح لقبا في الماضي |
| Selam Jeff Yates. Selam Judy. | Open Subtitles | مرحبا جيف ييتس مرحبا جودي |
| Don, Pete, hatta Şef Yates. | Open Subtitles | دون, بيت, حتى الرئيس ييتس |
| Trammel'i ara, sor bakalım anne Yates hakkında birşeyler bulabilecekmiymiş. | Open Subtitles | هاتف (تريميل)، وانظر إذا بمقدوره تتبع عنوان لأُم (ييتس) |
| Yates yargılandı ve idama mahkum edildi. | Open Subtitles | بالنهاية تمت محاكمة ياتس و تلقى عقوبة الاعدام |
| Bu sezginin ilhamıyla arkadaşım Dan Yates ve ben | TED | من وحي هذا التبصر، صديقي دان ياتس و أنا أسسنا شركة أسميناها قوة أو "أو باور" |
| Ama Yates'in aklına gelmiş olsaydı yapardı. | Open Subtitles | لا,لكني متأكد أن "ياتس"يمكن أن يفعلها إذا خطرت بباله |
| Fakat Alan Yates ve diğerlerinin hayatlarıyla ödedikleri şeylerden en azından bir şey almadan geri dönemem. | Open Subtitles | لكنى أريد أن أبرهن أن فيلم ألان ياتيس والآخرين |
| Diğeri, Johnny Yates, ise Pope'ta. | Open Subtitles | الآخرون، (جوني يتس)، حصل على صندوق بريد في (بوب) |
| Borcun bitti, Bay Yates. Bunda utanılacak bir şey yok. | Open Subtitles | سيد (ياتسي) أنت خارج عقلك ليس هناك عيب في ذلك |