| Düz uzanmalısınız. Kanamayı yavaşlatacak. | Open Subtitles | عليك أن تستلقي على ظهرك، هذا سيبطئ النزيف |
| O halde, yaşlanmayı durduracak ya da yavaşlatacak hiçbir şey yoksa ben ne yapıyorum ki burada? | TED | إذا لم يكن هناك ما تستطيع القيام به لإبطاء عملية الشيخوخة أو إيقافها، فما هو الشيء الذي أقوم به الآن ؟ |
| Kalp atışını, kan dolaşımını ve tüm öteki fiziksel süreçleri yavaşlatacak. | Open Subtitles | هذا سوف يبطىء نبض قلبه، و الدوره الدمويه و بالتالى جميع عملياته الحيويه |
| - Bizi yavaşlatacak mısın? | Open Subtitles | - هل ستبطيء من حركتنا؟ |
| Ama onları yavaşlatacak. | Open Subtitles | ولكن سوف يبطأهم. |
| Onları yavaşlatacak elbet bir şey olmalı. | Open Subtitles | شيئاً ما يجب أن يبطئهم |
| Nabzını yavaşlatacak, ve bir tür trans haline sokacak. | Open Subtitles | هذا سيبطئ معدل ضربات قلبك ويضعك في حالة سُبات. |
| Sadece biraz... kalp atışlarını bir doktorun bile duyabileceğinden daha da... yavaşlatacak. | Open Subtitles | فقط... سيبطئ دقات قلبك لدرجة أن الطبيب نفسه سيجد صعوبة |
| Bilgileri düzenlemek bizi çok yavaşlatacak. | Open Subtitles | تنقيح المعلومات سيبطئ من سرعتنا فقط |
| Eğer bu parçacıklar hızlı ilerliyorsa bu küçük kümelerin çekim kuvveti onları yavaşlatacak kadar güçlü değildir. | TED | إذا كانت جزيئات المادة المظلمة تتحرك بسرعة شديدة، فإن الجاذبية في التكتلات الصغيرة لن تكون قوية كفاية لإبطاء حركة هذه الجزيئات السريعة. |
| - Ben sadece Bo'nun dönüşümünü yavaşlatacak, hatta durduracak bir yol bulmaya çalışıyorum... | Open Subtitles | إيجاد طريقة لإبطاء أو حتى إيقاف عملية "تحول" بو |
| Herşeyi yavaşlatacak bir şeye ihtiyacım var... | Open Subtitles | احتاج شيء لإبطاء كل شيء |
| Felce uğratıcı bir etki yarattığından kalp atışlarını yavaşlatacak. | Open Subtitles | ذلك قلبك يبطىء من نبضاته بينما يبدأ الشلل فى جسدك |
| Madem teknesine doğru sürüyor o zaman arabasında onu yavaşlatacak ya da dikkatleri üstüne çekecek bir sorun çıkmasını istemez. | Open Subtitles | إن كان يقود بإتجاه قاربه فلا يريد أن تحدث له مشاكل في السيارة هذا من شأنه أن يبطىء حركته |
| - Bizi yavaşlatacak mısın? | Open Subtitles | - هل ستبطيء من حركتنا؟ |
| Ama onları yavaşlatacak. | Open Subtitles | ولكن سوف يبطأهم. |
| Bu onları yavaşlatacak. | Open Subtitles | هذا سوف يبطئهم. |
| Bu süreci yavaşlatacak, ama başka şansımız olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | سوف يبطيء العملية,لكن لا أظن أننا نمتلك خيار آخر |
| Raylara yağ dökmek, nasıl olacak da treni yavaşlatacak acaba? | Open Subtitles | كيف يكون وضع الشحم على الخطوط سيُبطئ من سرعة القطار بالضبط؟ |
| Veri transferini yavaşlatacak bir ara bellek oluşturduk. | Open Subtitles | لقد خلقنا عازل ليقوم بإبطاء نقل المعلومات |
| Beyin fonksiyonlarını yavaşlatacak. | Open Subtitles | سيخدر نشاط دماغك. |
| Aslında, bizi yavaşlatacak da, ama yeteri kadar değil. | Open Subtitles | في الحقيقة , هذا سيبطئنا قليلاً لكن ليس بعيداً جداً بما فيه الكفاية |