| Ona bakma sen, sadece kızların gözünde sevimli yavru köpek olmaktan dolayı mutsuz. | Open Subtitles | لا، إنه .. إنه فقط مستاء بشأن حالة جرو الكلب اللطيف مع الفتيات. |
| Ama ilk defa annemler yavru köpek almama izin vermediği için memnunum. | Open Subtitles | بالرغم من المرة الأولي أنا مسروره والداي لم يتركوني أن يكون عندي جرو |
| Sevgilisini yavru köpek gibi ülkenin öbür ucuna kadar takip eden kızlardan. | Open Subtitles | تلك الفتاة التي تلحق صديقها الحميم للجهة الأخرى من البلاد مثل الجرو. |
| Ama sürekli etrafta gezinip yavru köpek bakışlarıyla iyi miyim diye merak etmen-- | Open Subtitles | لكن سيكون عندك الفحص بشكل ثابت لجعل الجرو يراقبنى , لتعرف إن كنت بخير |
| Pireler Southwest limanından gelmişse ve sokak köpeğiyle yavru köpek arasındaki farkı bilmedikleri için... | Open Subtitles | و إن جاءت من الجنوب الغربي لا تفرق البراغيث بين كلاب المروج و الجراء |
| Ona bir tane yavru köpek alalım, ama eğer şehir dışına çıkarsa, köpek havaya uçsun. | Open Subtitles | يمكننا إعطاؤها جرواً ينفجر إن اجتازت حدود المدينة. |
| Bunlar yavru değiller ve herkes yavru köpek istiyor. | Open Subtitles | ولكنهم نضجوا الآن والجميع يريد جراء صغيرة وليست كبيرة أخبرني عن ذلك. |
| Kayıp bir yavru köpek gibi seni izleyerek delirtti. | Open Subtitles | كان يقودك إلى الجنون،فقد إعتاد أن يتبعك كـ جرو |
| Birbirimizi sevdiğimizi inkâr ederek geçirdiğimiz her dakika başka bir yavru köpek gözyaşı döküyor. | Open Subtitles | كل دقيقة تمر دون أن نحب بعضنا يذرف جرو دمعة أخرى |
| Benim hatam değil. Hep bir tane istemişimdir. Ben de yavru köpek istiyordum ama eve seni getirdiler. | Open Subtitles | نعم ، أردتُ دائماً جرو لَكنهم جلبوكِ للبيت بدلاً من ذلك |
| yavru köpek gibi gözleri ve beyni olan tembel bir yavru köpek. | Open Subtitles | أرى جرو كبير كسول بأعين جرو كسول و عقل جرو صغير |
| Dostum, yanımda senin olman, yavru köpek olmasından daha iyi iş yapıyor. | Open Subtitles | صديقي، أن أكون بصحبتك افضل بكثير من صحبة جرو. |
| Sadece yavru bir köpek. Bir tanecik yavru köpek istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | إنه جرو فحسب أنا أريد حرواص واحداً فحسب، موافق؟ |
| yavru köpek bakışlarından hipofizinin iyi olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني القول من نظرة الجرو التي في عينيكَ أنّ الغدة النخاميّة سليمة |
| Ama yavru köpek evde kalacak ve...ve ben hep buradayım. | Open Subtitles | ولكن كما تعلم , يجب أن تكون متواجد بالمنزل مع الجرو وأنا .. |
| Olay yerine gittiğimizde bana göz kırpma gülümseme bana o mahsun yavru köpek gözlerinle bakma bile. | Open Subtitles | عندما نصل إلى مسرح الجريمة لا تغمزني ولا تبتسم بوجهي ولا تنظر إليّ بعيون الجرو تلكَ، مفهوم؟ |
| Her zaman demişimdir FBI'dakiler bir avuç yavru köpek gibi. | Open Subtitles | حسنٌ ، دائماً مّا أقول أنّ؛ المباحث الفدرالية هم حفنة من الجراء. |
| bazen yavru köpek olur,başka bir değişle içinde her zaman patiler vardır merhaba? | Open Subtitles | الحلم يسبّبه الحمل المثالي والكامل للمرأة أحياناً الجراء لكن بأي من الطّرق، هناك دائماً عدة منهم |
| İlk fırsatta sana bir yavru köpek alacağım. | Open Subtitles | في أول فرصه .. سأجلبك لك جرواً |
| Hiç yavru köpek geçidine yarıda katıldın mı Britta? | Open Subtitles | هل ذهبت من قبل لإستعراض جراء في منتصفه ؟ |
| Sana yavru köpek almak ben. | Open Subtitles | انت تريد كلبًا؟ انا سوف اشتري لك جروا لطيفا غدا. |
| Onunla kıyaslanacak olursam yanında yavru köpek gibi kalırım. | Open Subtitles | أعني، مقارنةً بِهِ، أنا... جروٌ كبير |
| Mesela bir yavru köpek. | Open Subtitles | مثل جروّ صغير او اي شيء |
| Hala bir yavru köpek gibi çok tatlı. | Open Subtitles | أعني أنه لا يزال الحلو وجرو. |
| Onları yavru köpek gibi nehirde boğardım. | Open Subtitles | كنت سأغرقهم كالجراء في النهر. |