| Hayır Richard, düşünüyordum da sayborg sağlam bir yazılımcı. | Open Subtitles | لا (ريتشارد) لقد فكرت (سايبورج) هو مبرمج قوي |
| Erlich, buraya bir yazılımcı daha lazım! Hiçbiri bana yardım edecek durumda değil! | Open Subtitles | (إرليك) احتاج مبرمج اخر لا احد من هؤلاء سيساعدني |
| - Yine de harika bir yazılımcı. | Open Subtitles | هو لا يزال مبرمج عظيم |
| yazılımcı sonuçta. | Open Subtitles | حسنا, هو مبرمج |
| Bir yazılımcı ve teknoloji uzmanı olarak, yıllar boyunca sayısız kentsel teknoloji projesinde çalıştım. | TED | كمُطور برمجيات وتقني عملتُ على عدة مشاريع تكنلوجية مدنية على مر السنين |
| yazılımcı o. | Open Subtitles | هو مبرمج |
| - Dahi bir yazılımcı. | Open Subtitles | و مبرمج رائع |
| Amerikalı yeni evliler, yazılımcı John Davis ve takı tasarımcısı Susie Davis San Pedro, Belize'de kayıp. | Open Subtitles | أميركيان متزوجون حديثاً .. جون ديفيس مطور برمجيات |
| Hiç yazılımcı müşterim yok. Tanrım. | Open Subtitles | ليس لدي أي زبائن برمجيات |