| yazıldığı gibi emirlerin Almanya'nın 19 farklı askeri bölgesinde yedek birliklere dağıtımı yapılacak. | Open Subtitles | كما مكتوب , أوامرك تنشر الفرق الإحتياطية عبر مقاطعات المانيا التسعة عشر كلها |
| Sonra sizin tarafınızdan yazıldığı anlaşılan bir tehdit notu bulundu. | Open Subtitles | أي ملاحظة وجدت مهدّدة حياته، صمّم على لاحقا أن يكون مكتوب بواسطتك. |
| Ve üstüne yazıldığı parşömenden bile daha sert. | TED | وهو أكثر متانة من ورق البرشمان التي كانت مكتوبة عليه. |
| Ve şimdi 20.yüzyıl matematiğinin soyut dünyasına yaptığım bu yolculuk evrenin yazıldığı gerçek dil olan matematiğin çevremizdeki dünyayı, anlamanın anahtarı olduğunu ortaya çıkardı. | Open Subtitles | أن الرياضيات هي اللغة الحقيقية التي كُتب بها الكون، المفتاح لفهم العالم من حولنا. |
| Bana o bölümü operanın yazıldığı... orijinal dilde tekrar etmenizi isteyeceğim. | Open Subtitles | وأريد منكم أن تعاودوا تلاوة ذلك السطر باللغة الأصلية التي كُتبت بها الأوبرا |
| Bu diğer kriter etimoloji bilgisiydi, buna göre kelimeleri orijinal dillerinde yazıldığı gibi yazmalıydık, Latince veya Yunanca. | TED | إنه نهج أصول الكلمات، الذي يقول أنه يجب أن نكتب الكلمات لكيفية كتابتها في لغتها الأصلية، باللاتينية أو بالإغريقية. |
| Bu mektupların yazıldığı adam öldürüldü. | Open Subtitles | الرجل الذي كُتِبَت له هذه الخطابات قد قُتِل |
| Death Napkin'de açıkça yazıldığı gibi. | Open Subtitles | لقد سجلنا ذلك على وصيتنا التي كتبناها على المنديل لماذا في كل مرة نكون فيها بالسيارة |
| Tarih yazıldığı zaman, katiller nasıl da kahraman olurlar. | Open Subtitles | عندما يُكتب التاريخ ، القتله يكونون أبطالاً |
| İsimlerin yazıldığı başka bir şablon olup olmadığını ve tam olarak nasıl bir defter olduğunu görmek istiyorum. | Open Subtitles | كل ما هو مكتوب من الأسماء و المجموعات و الأهم من ذلك ، طريقة عمل المفكرة |
| Yani yazıldığı gibi olması lazım. Kral'ın sizi mekeler şehrine böyle alacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه كما هو مكتوب سوف لن يسمح الملك بدخولكم المدينة السماوية |
| İsminin doğru yazıldığı lezzetli bir pastan var değil mi? | Open Subtitles | لديك كيكة شهية و اسمك مكتوب بطريقة صحيحة؟ |
| Çok kötü yazıldığı için üç kere okumak zorunda kaldım. | Open Subtitles | منذ سنين استغرق مني 3 مرات لأنه كان مكتوب بشكل سيء |
| Oyunlar Tüzüğü'nde yazıldığı üzere her 25 senede bir Çeyrek Asırlık Oyunları oynanır. | Open Subtitles | وانه كان مكتوب في فصول الالعاب انهكل25 عاماًيكونهناك الربعالقمعي |
| Tamamen yazıldığı gibi. Bizim için oyna. Senin için çok iyi olacak. | Open Subtitles | بالضبط كما هى مكتوبة , ستكون جيدة لك ثق بى |
| Söylemek istediğim mesajın bilim diliyle yazıldığı. | Open Subtitles | ما آردت ان اقوله هذه الرسالة مكتوبة بلغة العلم |
| İtalyanca yazıldığı için Fransızca çok az oynanmıştır. | Open Subtitles | نادرا ما عرضت بالفرنسية حيث أنها مكتوبة بالأيطالية |
| bu defa filmin adına yazıldığı aktristin anısına. nerede olursa olsun,bizi izlediğine inanıyorum. | Open Subtitles | في هذا الوقت، يجب أن نقدّم التقدير إلى المُمثّلة التي كُتب لها هذا الفيلم |
| Bana yazdığın o çeki de nakde çevirmemiştim yani üzerine yazıldığı kağıt kadar bile değeri yok. | Open Subtitles | لن أتمكن من صرف ذلك الشيك قط. إنه لا يستحق الورقة التي كُتب عليها، |
| Bana o bölümü operanın yazıldığı... orijinal dilde tekrar etmenizi isteyeceğim. | Open Subtitles | وأريد منكم أن تعاودوا تلاوة ذلك السطر باللغة الأصلية التي كُتبت بها الأوبرا |
| Bulgakov’un hikâyesi yazıldığı yerde geçiyor yani Stalin döneminin zirvesindeki Sovyetler Birliği'nde. | TED | حيث تدور أحداثها في نفس مكان كتابتها وهو الإتحاد السوفييتي في ذروة حكم ستالين |
| Bu kategori etiketleri ruh hâli, nota yoğunluğu, parçanın bestecisinin stili, yazıldığı çağ olabilir. | TED | لذلك تصنيفات الفئات هذه تكون مثل المزاج أو كثافة القطعة الموسيقية أو أُسلوب المؤلّف لقطعةٍ موسيقية ما أو العَصْر الذي كُتِبَت القطعة الموسيقية فيه. |
| - Sadece yazıldığı gibi söyle. | Open Subtitles | -فقط غنيها مثل ما كتبناها |
| Tarih yazıldığı zaman, katiller kahraman olurlar. | Open Subtitles | عندما يُكتب التاريخ القتلة هم أبطال |
| Park yerinde ismi yanlış yazıldığı için üzgün. | Open Subtitles | منزعج بسبب خطأ إملائي في مكان ركن السيارة |