| Bir gün, peyzajcıma çek yazıyordum ve aniden kafama dank etti. | Open Subtitles | في أحد الأيام كنت أكتب شيك لمنسق حديقتي و فجأة أدركت |
| Ve görsel lazer tarayıcılar için yazılım yazıyordum. | TED | وكنت أكتب البرامج لرؤية الماسحات الليزرية. |
| Daha önceleri binalar ve mimari hakkında yazıyordum ve mimariyle ilgili yazmak belirli varsayımlara dayanır. | TED | كنت دائما أكتب بالأساس عن المعمار، عن البنايات، والكتابة عن المعمار مبنية على الافتراضات. |
| Bu durumda, ben bir hikaye yazıyordum içinde bir takım detay, tarih dönemi ve belirli bir yerin olduğu hikaye. | TED | في هذه الحالة كنت اكتب قصة التي تتضمن بعض التفاصيل ,فترة من التاريخ,ومكان محدد |
| Yazımı yazıyordum, ara sıra da camın önüne gidiyordum, Dışarda yaşananları izlemek için. | TED | أكتب وأنظر من خلال نافذتي في كل لحظة لأرى ما كان يحدث. |
| Ben, danışma projelerimi halletmenin yanında kadınların ekonomik güçlenmesi konusunda yazıyordum. | TED | كنت بجانب الوفاء بمشاريعي الإستشارية، أكتب بشغف في موضوع تمكين النساء من ناحية اقتصادية. |
| Öte yandan ben yüksek lisans tezimi zengin insanlar üzerine yazıyordum. | TED | لكنني، في المقابل كنت أكتب أطروحة الماجستير حول الناس الأغنياء. |
| Evet. Sürekli yazıyordum. Yazar olmak istiyordum. | Open Subtitles | نعم ، لقد كنت أكتب طوال الوقت لقد أردت أن أصبح كاتبة |
| O kahve getirirken ben tuvalette yazıyordum. | Open Subtitles | و كنت أكتب في الحمام أثناء إحضارها القهوة |
| Yasadışı yabancılar hakkında bir hikaye yazıyordum. | Open Subtitles | كنت أكتب تقريرا عن المهاجرين غير الشرعيين |
| Babana bir şeyler yazıyordum. Bir kaç kelime ekleyebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | كنت أكتب لوالدك أعتقدت أنه بإمكانك إضافة بضع كلمات |
| Son hatırladığım, daha fazla patlayıcı kapsül için talep formu yazıyordum. | Open Subtitles | آخر شيئ أتذكره،كنت أكتب طلب لعمل تفجيرات أكثر |
| Son 18 aydır dengeleri gözeterek yazı yazıyordum. | Open Subtitles | اصغ، كنت أكتب على نطاق واسع ومتوازن في الـ18 شهر الماضي. |
| Tahtaya yazı yazıyordum. Herhalde onu görmeyeceğimi sandı. | Open Subtitles | عندما كنت أكتب على اللوحة إعتقد أني لا أستطيع أن أراه |
| Korkmuştun çünkü mutlak kontrolün sende olduğu bir konu hakkında yazıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أكتب عن الشيء الذي أردت السيطرة عليه تماماً |
| Senaryoyu, İtalya'daki film çekimleri sırasında yazıyordum. | Open Subtitles | فبينما كنت أكتب سيناريو الفيلم الذي كانوا يقومون بتصويره |
| Anneme e-mektup yazıyordum, İnternet'e bağlandı. | Open Subtitles | أنا أكتب رسالة إلكترونية إلى أمي و لقد دخلت للتو |
| Ben de tam sana yazıyordum. İki gün sonra mahkemeye gideceğim. | Open Subtitles | انا كنت على وشك ان اكتب لك خطابا سأذهب الى المحكمة فى غضون يومين |
| Bay Area'da bir radikal grup hakkında makale yazıyordum, Ve onlarda beni arıyorlardı. | Open Subtitles | كنت اكتب مقالة عن مجموعة متطرفة في منطقة الخليج وكانوا يبحثون عني |
| Aslında arkada şiir yazıyordum. Çok sıcak. Müsaadenizle. | Open Subtitles | غالباً, كنت اكتب قصيدة عذاراً, عذراً لقد كنت خائفه جداً أن تدخل حشرة الي حلقي وانا نائمه |
| Tam da size mektup yazıyordum. Hadi geçin, oturun. | Open Subtitles | لقد كنت أكتُب لكِ تعالي، أجلسي، |
| Oturmuş, sevgili karıma mektup yazıyordum, adam içeri daldı. | Open Subtitles | بينما أنا اهتم بشئونى الخاصة وأكتب خطاباً الى زوجتى الحبيبة |