| Yaz tatilinde köpeğe kim bakar bilmem ama döndüğün zaman seni bekliyor olur. | Open Subtitles | أنا لا أعلم من يعتني بالكلب في إجازة الصيف ولكنّه هناك عندما تعودين |
| Boşver unut,biz Yaz tatilinde gideriz. | Open Subtitles | إنسى ما حصل سنذهب كلنا في إجازة الصيف |
| - Saatine beş dolar verip Yaz tatilinde ne yapacaklarını mı konuşuyorlar? | Open Subtitles | انهم يدفعون 5 دولارات للساعة فقط , لكي يتكلموا عن ماذا يفعلون في عطلة الربيع |
| Görüyorum ki hepimiz Yaz tatilinde kendimizi değiştirmişiz. | Open Subtitles | أرى بأننا جميعاً أعدنا إكتشاف أنفسنا خلال الصيف |
| 21 yaşında ilk kez Yaz tatilinde Harry Potter'ı okudum. | TED | أول مرة قرأت فيها هاري بوتر كان عمري 21 في العطلة الصيفية من الجامعة |
| Cabo'da Yaz tatilinde. Ne olmuş yani? | Open Subtitles | لقد كانت إجازة الربيع فى كابو ، وبعد ذلك |
| Bu yaşta? Hayır, hayır, Yaz tatilinde değil. | Open Subtitles | انه التدريب الربيعي مع الجوارب الحمراءِ |
| Yaz tatilinde ne yaptığımı sordular. | Open Subtitles | لقد سألوني ماذا فعلت في إجازة الصيف |
| Brianna ikisinin burada Yaz tatilinde çalıştığını söylemişti. | Open Subtitles | (بريانا) قالت أن كلتاهما تطوعتا هنا في عطلة الربيع |
| Koyvermeyeyim diye Yaz tatilinde bile arayıp azarlardı. | Open Subtitles | كان يتصل بي و يسخر مني خلال الصيف ليبقيني منضبطا |
| Yaz tatilinde öğrenebilirler. | Open Subtitles | يمكنهم استدراكهما خلال الصيف. |
| Yaz tatilinde bu şeyle uçmayı planlıyorum. | Open Subtitles | انا اخطط للطيران بهذا الشي خلال عطلتي الصيفية |
| anlamıyorsun. Bir Yaz tatilinde bunlardan biriyle bütün İtalya'yı dolaşmıştım. | Open Subtitles | يا إلهي، أنت لا تفهم قضيت إحدى عطلاتي الصيفية |
| Cabo'da Yaz tatilinde. Ne olmuş yani? | Open Subtitles | لقد كانت إجازة الربيع في كابو، وبعد ذلك |
| Hayır, hayır, Yaz tatilinde değil. | Open Subtitles | انه التدريب الربيعي مع الجوارب الحمراءِ |