| Parlamento yaz tatiline girmeden yasayı geçirmeyi umuyoruz. | Open Subtitles | نتوقع الموافقة على القانون قبل عطلة الصيف |
| Bu benim için yaz tatiline girdiğimizin dördüncü günü gerçekleşti. | Open Subtitles | بالنسبة لي , كانت اللحظات هي أربعة أيام حتى عطلة الصيف |
| # Hepimiz bir yaz tatiline çıkıyoruz. # | Open Subtitles | نحن كلنا سنذهب في عطلة الصيف |
| Harrison Lisesi'nde yaz tatiline sadece iki ay kaldı. | Open Subtitles | لم يبق سوى شهرين بمدرسة هاريون للبدء في العطلة الصيفية |
| Öğretmene ciddi bir ders vereceğini ve öldürülünce yaz tatiline çıkamayacağını öğreteceğini söylemişti | Open Subtitles | قال إنه سيلقن المدرس درساً قاسياً, وأن التعرض للقتل ليست طريقة مناسبة لقضاء العطلة الصيفية. |
| yaz tatiline beş ay, iki hafta, dört gün kaldı. | Open Subtitles | كم سوف يطول هذا؟ خمسة أشهر وأسبوعين وأربعة أيام حتى العطلة الصيفية |
| Belki yaz tatiline kadar. | Open Subtitles | أعني حتى عطلة الصيف مثلاً |
| yaz tatiline beş ay, iki hafta, dört gün kaldı. | Open Subtitles | خمسة أشهر وأسبوعان وأربعة أيام حتي العطلة الصيفية |
| yaz tatiline doksan üç gün kaldı, dostum. | Open Subtitles | ثلاثة وتسعون يوم حتى العطلة الصيفية |