| Fakat şimdi, sadece yazdan önceki birkaç hafta ve yaz başında bu sayıya 300 bin kişi daha eklenecekti. | Open Subtitles | لكن الآن ، خلال أسابيع قليلة فقط من الربيع وبدايات الصيف ذلك الرقم سيزداد الى أكثر من 300 ألف |
| Geçen yazdan beri onu görmedim. O zaman, o bir asistandı sadece. | Open Subtitles | أنا لم أرها منذ آخر الصيف ، وكانت في جامعه تي أي |
| Buralı bir adamla birlikte yollarda geçirdiğim yazdan esinlenerek yazdığım şarkılar. | Open Subtitles | مستوحاة من الصيف على الطريق في جولة مع رجل من هنا |
| Dişilerden oluşan haremi yazdan kalan son otlarla beslenirken, onları koruyor. | Open Subtitles | يلاصق نساءه من الإناث كظلالهنّ بينما يرعينَ آخر كلأ فصل الصيف |
| Paris'teki yazdan sonra damak zevkin çok gelişmiş. | Open Subtitles | حسناً لاشك في أن ذوقك نما جراء صيف أمضيته في باريس |
| Maalesef efendim. Geçen yazdan beri bu tercih mevcut değil. | Open Subtitles | لا يا سيدي، هذا الخيار غير متاح منذ الصيف الماضي |
| Bu geçen yazdan sahil boyunca yedi hafta süren yolculuğumuzdan bir fotoğraf. | TED | هذه صورة من الصيف الماضي عندما سافرنا على الخط الساحلي مرة أخرى لمدة سبعة أسابيع. |
| Bu geçen yazdan, bir TV yapımcısı olarak güzel bir resim şimdi bir sonrakini kesebilirsin. | TED | هذه من الصيف الماضي، وكمنتج تلفزيونيّ، فإنها صورة جميلة، ولكن الآن يمكنك أن تقلب على الصورة الثانية. |
| O yazdan o kızla ilgili bir şarkı duyduğumda, anında tekrar oraya dönerim. | TED | عندما أسمع تحديداً هذه الأغنية في ذلك الصيف مع تلك الفتاة، أنتقل لحظياً إلى هناك مرة أخرى. |
| Vi Yenge geçen yazdan önce gittikleri sosyetik yerlerde bu işi yapardı. | Open Subtitles | لقد كانت تقوم بذلك بأسلوب راقٍ وذكى فى الأماكن التى ذهبا إليها قبل الصيف الماضى |
| Geçen yazdan beri en büyük başarımız omega virüsünü yaratmak oldu. | Open Subtitles | إختراقنا العظيم منذ الصيف الماضي كان مستحضر طبي من نوع معين من فيروس أوميجا |
| yazdan beri kulelerdeyken niye beni küçük işlere gönderiyorsun? | Open Subtitles | لماذا ستكلّفني بالمشاريع السكنية فيما كنت أهتم ببرج في الصيف |
| Diger yazdan daha kötü geçtigini anlamiyorum. | Open Subtitles | في موسم الصيف لتتحول إلى جحيم في الصيف التالي. |
| - Hindistan'da geçirdiğim yazdan daha kötü olamaz. | Open Subtitles | حسنا، أعتقد أنه لن يكون أسوأ من الصيف الذي قضيته في الهند |
| Programın yönetmeni yazdan önce bir şey yapılamayacağını düşünüyor. | Open Subtitles | مدير قسم البرامج لا يريد إتخاذ أي قرار قبل الصيف |
| Geçen yazdan beri mavi kanatlı çalı bülbülü Westmoreland'de bir daha görülmedi. | Open Subtitles | الطائر الازرق المغرد لم يظهر هنا منذ الصيف الماضي بوستمورلاند |
| Sanırım benimle konuşmadığına karar verdiği yazdan bahsedebilirim. | Open Subtitles | ربّما سأتحدّث عن ذاك الصيف الذي قضاه دون أن يكلّمني |
| Morinalar çok geçmeden, balık kolonilerini avlamak ve yazdan kalanlardan olabildiğince yararlanmak için sığ suları terk etmeli. | Open Subtitles | قريباً، يتحتّم على البيلوغا ترك المياه الضحله وتستفيد بأقصى الحدود ممّا تبقّى من الصيف لصيد أسراب السمك القطبي |
| Cidden, yazdan beri bu çocuklara ne oldu bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا حقّاً لا أعرف ما الذي حدث لهولاء الأطفال في الصيف |
| Bu görüntü San Sebastian'a yerleştiğim yazdan kalma. | Open Subtitles | هذه الصورة من الصيف حيث بدأت أعيش في سان سيباستيان |
| Vicky, Doug'la yapacağı büyük düğünleri için evine sonunda yerleştikleri ve Barselona'daki yazdan önce hep hayalini kurduğu hayatını sürdüreceği evine geri döndü. | Open Subtitles | فيكي عادت للوطن من أجل الزفاف الكبير مع دوغ، للمنزل الذي استقرا عليه و لتعيش الحياة التي تخيلتها لنفسها قبل صيف برشلونة |
| Ya da Atlantic City'de dans ederek geçirdiğim yazdan? | Open Subtitles | حول ذلك الصيفِ صَرفتُ رقص في المدينةِ الأطلسيةِ؟ |