| Oh, evet. benim hakkımda bir makale yazmıştın. | Open Subtitles | نعم ، لقد كتبت عنى فقرة قصيرة فى الصحيفة |
| Evet, öyle! Fakat sen de çok fazla mektup yazmıştın. | Open Subtitles | ولكنك كتبت الكثير لم أستطع الرد عليهم جميعهم |
| Şunu yazmıştın: " Sınıftaki eğlencemizi hatırla. .. | Open Subtitles | فقد كتبت: أتذكرين اللحظات الحلوة التي قضيناها في الصف |
| - Bana küstüğün için, Sandy'e yazmıştın. | Open Subtitles | كتبته إلى ساندي، لأنك كنت مقاطعا لي |
| Sen ona bir mektup yazmıştın. Onun nerede oturduğunu biliyorsundur. - Evet. | Open Subtitles | كتبتِ لها رسالة لابد انك تعرفين اين تعيش |
| Rosebud'daki okulları denetlediğini yazmıştın mektupta. | Open Subtitles | لقد كتبتي انك سوف تفتشين على المدارس في روزبد |
| Neden, geçen sefer ne güzel yazmıştın. | Open Subtitles | لماذا ، لقد كتبتى قصة جيدة المرة السابقة |
| Büyüdüğümde bir gün seni anlayacağımı dileyerek iki denizin birleştiği yerde gitmekle, gidememenin tam ortasında mı yazmıştın bunları ha dede? | Open Subtitles | تمنيتَ أن أفهم ذات يوم هل كتبتَ هذا عند التقاء البحرين، بين الذهاب وعدم القدرة على الذهاب؟ |
| Bana son mektubunda yazmıştın. | Open Subtitles | كتبت لى رسالتك الأخيرة فى . صالة الإستقبال بالفندق |
| Bana son mektubunda yazmıştın. | Open Subtitles | كتبت لى رسالتك الأخيرة فى . صالة الإستقبال بالفندق |
| Kendi mücadelemizi kazanmak için de güçsüz olduğumuzu yazmıştın. | Open Subtitles | كتبت ايضا انه ليس لدينا القوه الكافيه لمكافحته |
| Biriyle tanıştığını yazmıştın. Yürümedi mi? | Open Subtitles | كتبت بأنك التقيت بإحداهن, هل أفلح الأمر؟ |
| İlk pazar günü 34 bin topladığımızı yazmıştın. | Open Subtitles | حسناً،في الأحد الأول،لقد كتبت بأننا اخذنا 34ألف دولار |
| Onu görmek istediğini düşündüm. Ona şarkı yazmıştın. | Open Subtitles | اعتقدت أنك تريد رؤيته فلقد كتبت له تلك الأعنية |
| Bir yıl sonra annemi terk edip antrenörüyle birlikte yaşamaya başladığında bir kart daha yazmıştın. | Open Subtitles | وبعد عام عندما هجر والدتي وأنتقل للعيش مع مدربته, كتبت لي بطاقة أخرى. |
| Yarım yamalak bir şarkı yazmıştın ve yaptığın her şey gibi idare eder demiştin. | Open Subtitles | لقد كتبت نصف أغنية وظننت أنها تكفي مثلما تفعل مع كل شيء |
| Evet ama Bobby, sen bunları evliyken yazmıştın ve sonu pek de iyi olmadı, değil mi? | Open Subtitles | نعم، لكن بوبي أنت كتبت ذلك بينما كنت متزوجاً وذلك لم يتجه نحو الأفضل، أليس كذلك؟ |
| Tanıştığımız gün buraya yazmıştın. Hatırladın mı? | Open Subtitles | كتبته على هذا ،اليوم الذي التقينا بعضنا |
| Bir mektupta bana yazmıştın. | Open Subtitles | انت كتبته لي في رسالة من قبل |
| Nihayet seninle tanıştığıma memnun oldum ve son mektubunda bir şey oldu diye yazmıştın. | Open Subtitles | أنا سعيد للقائك أخيرًا وأنتِ كتبتِ في رسالتك الاخيرة أن هناك ما وقع، ما هو؟ |
| Sen ona bir mektup yazmıştın. Onun nerede oturduğunu biliyorsundur! | Open Subtitles | كتبتِ لها رسالة لابد انك تعرفين اين تعيش |
| Ama biz lisedeyken şunu yazmıştın. | Open Subtitles | لكن عندما كنا في المدرسة الثانوية كتبتي هذا |