| En son ne zaman bu çocuklar birşey yediler? | Open Subtitles | متى أخر مره هؤلاء الأطفال أكلوا شيئ ما ؟ |
| Evet, evet, yediler Sizlerde yiyin ki... | Open Subtitles | .أجل, أجل لقد أكلوا يجب أن تأكل أنت أيضاً |
| Sadece yediler yetenek gösterisinde onlarla sahneye çıkmamı teklif ettiler. | Open Subtitles | فقط ان السبعه طلبوا مني ان استعرض معهم في برنامج المواهب |
| - Rapor tuttular kanıtları topladılar ve yarım kutu kurabiye yediler. | Open Subtitles | لقد أخذوا تقرير، بعض الأدلة، و تناولوا نصف مجموعة من الكعكات. |
| Her biri uyuyacağın yerde uyudular, yemek yiyeceğin yerde yemek yediler ve her biri de Newton'un düşüncelerini fazlasıyla doğru buluyorlardı. | Open Subtitles | كلهم ناموا و اكلوا بنفس الاماكن و كلهم وصفوا نيوتن انه هو الرجل حقا |
| Büyük bir zaruret içinde, çoğu at eti yediler. | Open Subtitles | ولحاجتهم الكبيرة.. الكثير منهم أكلوا لحم الخيول |
| Buraya geldiler, turtamdan yediler gördüğüm en berbat at mezarını kazdılar. | Open Subtitles | لقد أتوا إلى هنا ، أكلوا فطيرتي وحفروا أكثر القبور غرابة سبق لي رؤيتها |
| Adem ve Havva yasak meyveyi yediler ve sonuç olarak Cennet Bahçesi'nden kovuldular. | Open Subtitles | آدم وحواء أكلوا الفاكهة المحرمة والنتيجه كانت الطرد من الجنة |
| Maymun beyni yediler ve bir sürü böcek vardı. | Open Subtitles | أكلوا أدمغة قرود و كانت هناك كل تلك الحشرات |
| Kemiklerini bırakıp gerisini yediler. Kutu cücelerine sakın konuk olmayın. | Open Subtitles | إنهم تركوا عظامه لكنهم أكلوا البقية ولا يقبلوا بضيف آخر في العشاء أبداً |
| Akşam yemeklerini yediler ama acıkırlarsa bir şeyler atıştırabilirler. | Open Subtitles | أكلوا بالفعل عشاء ولكن إذا كانت تحصل على الجوع يتمكنوا من تناول وجبة خفيفة. |
| O yediler s... tüklerinin bizi kaçırmasına cidden izin mi vereceğiz? | Open Subtitles | هل سوف ندع هولأء العاهرات السبعه بـ ان يجعلوننا نهرب من المدينه ؟ |
| Öğlen yemeği yediler çünkü Kont'un sipariş ettiğini duydum. | Open Subtitles | أنا علمت انهم تناولوا الغداء لأنى سمعت الكونت يطلبه |
| Ne var? yediler işte. ..: | Open Subtitles | لقد اكلوا لماذا لا تشتري واحدة جديدا؟ |
| Sonra da yediler. | Open Subtitles | و بعد ذلك أكلوه |
| Sonra içinden yüzlerce örümcek yavrusu çıktı. Ve onu yediler. | Open Subtitles | - وخرج منها مائة طفل عنكبوت و أكلوها |
| Lazanya'nın yarısını yediler. | Open Subtitles | أَكلوا نِصْف اللازانيا |
| Birlikte yemek yediler. Bu benim için yeterli. | Open Subtitles | لقد تناولا طعام العشاء سوية وهذا كافٍ بالنسبة لي |
| Arada sırada da dışarıda yemek yediler. | Open Subtitles | وبين حين وآخر,كانوا يتناولون الطعام بالخارج. |
| yediler bence. -çok saflar. | Open Subtitles | اظنهم صدقوا ذلك انهم بسيطون |
| Hepiniz, yediler'in isiginda dogdunuz. | Open Subtitles | جميعكم نصبتم بإسم الممالك السبع |
| Bebekleri öldürüp bazen de yediler. | Open Subtitles | إنهم قتلوا الأطفال وأحياناً يأكلونهم. |
| Oyun sahasında oynadılar.Birlikte öğle yemeği yediler. | Open Subtitles | لعبا سويا في الملعب ، وتناولا الغداء معا |
| Öğle vakti Jiraiya-san geldi, birlikte ramen yediler sonra bir yere gideceklerini söylediler. | Open Subtitles | لقد اتى جيرايا إلى هنا واكلوا الرامان مع بعضهم لقد اتى جيرايا إلى هنا في الظهر واكلوا الرامان مع بعضهم وبعدها قالوا بانهم ذاهبون إلى مكان ما |
| "Buzlu çaya ihtiyaç duymadan ıslak sandviçlerini yediler." | Open Subtitles | وأكلا الساندوتشات النيئة بدون شاي مثلج |