| İsterdim ama ortaklarla akşam yemeği var ve geç saatlere kadar çalışmam lazım. | Open Subtitles | اوه,كنت لأحب,ذلك ولكن لدي عشاء مع رؤسائي ويجب علي العمل حتى وقت متأخر |
| Merhaba, anne. Bak, perşembe akşamı katılmak zorunda olduğum bir iş yemeği var. | Open Subtitles | لدي عشاء عمل ليلة الخميس لا يمكنني الهروب منه |
| Önümüzdeki cumartesi gitmem gereken bir okul yemeği var ve açıkçası gitmek istediğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لدي عشاء في الجامعة لأذهب اليه ليلة السبت صراحة لا أظن أنني سأذهب |
| Salı akşamı Frank'in ebinde büyük akşam yemeği var. Herkes davetli. | Open Subtitles | سيكون هناك عشاء كبير ليلة الثلاثاء بمنزل فرانك والجميع مدعو. |
| North By Northwest'e gideceğimizi biliyorum ama patronumun evinde bir akşam yemeği var. | Open Subtitles | ولكن هناك عشاء مع صديقى لا يمكننى الاعتذار عنه |
| - Buzdolabında bir ton Çin yemeği var ya da dışarı çıkabiliriz. | Open Subtitles | لدي طعام صيني بالثلاجة -او يمكننا الخروج , أو .. |
| Çin yemeği var. | Open Subtitles | لدي طعام صيني كثير |
| Biraz yemek istemez misin? Bugün Meksika yemeği var. | Open Subtitles | "هل تريد أن نطلب بعض الغداء؟" "أنه طعام مكسيكي اليوم" |
| Bugün Meksika yemeği var. | Open Subtitles | أنه طعام مكسيكي اليوم |
| Eğer izin verirsen, hazırlamam gereken bir akşam yemeği var. | Open Subtitles | الان, اذا عذرتني لدي عشاء لتجهيزه |
| Evde bir kaos yaşanıyor olabilir ama Burger Chef'te bir aile yemeği var. | Open Subtitles | قد تكون هناك فوضى في المنزل، لكن هناك عشاء عائلي في "برقر شيف". |
| İşle ilgili bir akşam yemeği var korkarım gece geç vakte kadar sürecek. | Open Subtitles | ...هناك عشاء عمل و الذي اخشى انه سيمتد الى نصف الليل |