| Sizi haberdar etmeliydim ancak, Venedik'e daha yeni geldim ve Papa Kilise'ye bağlılığıyla bilinen son elçi eşinizin ailesini görmem konusunda çok istekliydi. | Open Subtitles | كان يجب أن أن أعلمكم بقدومي بما أنني وصلت للتو إلى البندقية بينما زوجك السفير يلفت نظر الكنيسة نسى البابا من فرط شوقه |
| Yurtdışından yeni geldim, ve şehrinizi bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد وصلت للتو من الخارج ولا أعرف مدينتكم |
| Kusura bakma elini sıkardım ama koşudan yeni geldim. | Open Subtitles | آسفة، كنت لأصافحك لكنني وصلتُ للتو من الركض |
| Ben de sık sık İtalya'ya giderim. Roma'dan yeni geldim. | Open Subtitles | و ذهبت ل(إيطاليا) كثيراً أيضاً لقد عدت لتوي من (روما) |
| Doktordan yeni geldim. Bende tenya var. | Open Subtitles | لقد عدت للتو من عند الطبيب أنا مصاب بالهربس |
| Çünkü oradan yeni geldim... orada görüşebilirdik. | Open Subtitles | أنا جئت لتوي من هناك كان من الممكن أن ألتقيه هناك |
| Eve yeni geldim. | Open Subtitles | لا أعلم إننى وصلت لتوي إلى المنزل |
| Daha yeni geldim. | Open Subtitles | وهذا أمر مثير للسخرية، أنا فقط حصلت هنا. |
| Tamam, salla onları, hadi bir yerlere gidelim. yeni geldim, aşağı in. | Open Subtitles | تباً، لنذهب ونأكل في الخارج لقد جئت للتو، دعنا نرى ما لدينا |
| Her neyse, şehre yeni geldim ve bu kumarhanede oynamak istiyorum. | Open Subtitles | على أي حال، لقد وصلت للتو إلى المدينة سألعب في هذا الكازينو |
| yeni geldim. Yolculugum simdilik sona erdi. | Open Subtitles | لقد وصلت للتو إن أسفاري مستمرة إلى الأبد |
| Bak, eve yeni geldim. | Open Subtitles | أنظر .. لقد وصلت للتو هل أستطيع الإتصال بك لا حقاً |
| Los Angeles'tan yeni geldim ve müvekkillerimi görmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد وصلت للتو من لوس أنجلس و أرغب في رؤية موكليني |
| Los Angeles'tan yeni geldim ve kolum yanımdakine vurmaktan çok yoruldu. | Open Subtitles | لقد وصلتُ للتو من لوس أنجلوس وذراعي متعَبة من ضرب الشخص المجاور لي |
| Selam bebeğim. Şehir merkezine yeni geldim. | Open Subtitles | مرحباً، حبيبتي عدت لتوي إلى المدينة |
| Hey, anne, Kuyumcudan yeni geldim, ve söylemeliyim ki ..... | Open Subtitles | اهلاً أمي عدت للتو من محل المجوهرات ويجب ان اقول لك هل رأيتِ هذا؟ |
| Bay Wilkerson, Emmy Slattery'nin başucundan daha yeni geldim. Çocuğunuz doğdu. | Open Subtitles | سيد ولكرسن، جئت لتوي من عند إيمي سلاتري |
| Planet'e yeni geldim ama şimdiden günüm cehenneme dönmeye başladı. | Open Subtitles | وصلت لتوي إلى الـ(بلانيت) ويبدو يوم عمل صعب منذ الآن. |
| - Daha yeni geldim! | Open Subtitles | - أنا فقط حصلت هنا . - أنا أعرف ولكن علينا ان نمضي قدما . |
| Ben Fransa'ya falan gitmem Avrupa'dan daha yeni geldim... | Open Subtitles | أنا لست ذاهبا إلى فرنسا لقد جئت من أوروبا فقط |
| - Afrika'dan yeni geldim. - Ne? | Open Subtitles | أنا جديدة, جئت من أفريقيا ومكثنا هنا. |
| Daha yeni geldim anne. Azıcık zaman geçireyim seninle istiyorum. | Open Subtitles | لقد أتيت لتوي يا أمي، أريد قضاء بعض الوقت معك |
| Doktordan yeni geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت للتو من عند الطبيب، حسناً، ليس للتو. |
| Amerikalı değilim. yeni geldim. Memnun oldum. | Open Subtitles | انا لست امريكي, انا جديد هنا سعيد بمقابلتك |
| Yalnız aşırı nemli. Buraya daha yeni geldim ama çok terledim. | Open Subtitles | المكان رطبٌ هنا كالجحيم لقد وصلتُ لتوي وها أنا غارق بالعرق |
| "Kanada'dan yeni geldim" diyeceğim. Çoğunlukla Fransızca konuşuyorlar. | Open Subtitles | لقد عدت تواً من كندا، كما تعلمون إنهم يتكلمون الفرنسية كثيراً هناك |
| yeni geldim. Burada değildim. | Open Subtitles | لا ,لا انا للتو وصلت هنا , انا لم أكن فقط أقف هنا |