| Sevgilisinin kıyafetlerini çıkarmaya çalışan bir yeni yetme daha. | Open Subtitles | مجرد مراهق آخر يحاول أن يخلع ملابس حبيبتك |
| Halk seni dilbaz, acayip, fazla hoşgörülü ve en iyi arkadaşı ile çok fazla zaman harcayan yeni yetme birisi olarak görüyor. | Open Subtitles | الجمهور يرأك مراهق سطحي الذي يمضي الوقت كله مع افضل صديقه |
| Şimdi de yeni yetme biriyle çıkmam için pezevenklik yapıyorsun! | Open Subtitles | و الآن تقودينني للتفاهه من أجل مراهق |
| Dedikoducu yeni yetme kızlar grubundan daha çetin çevrelere sızdım ben. | Open Subtitles | لقد تسللتُ إلى دوائر أكثر صرامة من مجموعة فتيات مراهقات نمّامات |
| Dedikoducu yeni yetme kızlar grubundan daha çetin çevrelere sızdın sen. | Open Subtitles | لقد تسللتَ إلى دوائر أكثر صرامة من مجموعة فتيات مراهقات نمّامات |
| Belki de kolluk kuvvetlerinden biri, yeni yetme uyuşturucu tacirlerinin polisleri ve hakimleri satın almasından bıkmıştır, Komiserim. | Open Subtitles | أحقاً, ربما, هنالك من هو مسئول عن ذلك اللحم الطازج هنا _ و هو بشكل أو بأخر يريد وضع الشرطه فى موقف مُحْرِجْ_ |
| Bir yeni yetme oğlandan daha zalimi yoktur. | Open Subtitles | ما من شيءٍ أقسى من فتى مراهق |
| Aynı inatçı bir yeni yetme gibi. | Open Subtitles | مثل مراهق أحمق |
| Bir yeni yetme | Open Subtitles | مراهق |
| Kötü oyunculuğa karşı toleransı olmayan, hırçın yeni yetme çocuklar. | Open Subtitles | قاسيات,فتيات مراهقات غير متسامحات لعرض سيء |
| Belki de kolluk kuvvetlerinden biri, yeni yetme uyuşturucu tacirlerinin polisleri ve hakimleri satın almasından bıkmıştır, Komiserim. | Open Subtitles | أحقاً, ربما, هنالك من هو مسئول عن ذلك اللحم الطازج هنا _ و هو بشكل أو بأخر يريد وضع الشرطه فى موقف مُحْرِجْ_ |