| Her yer yarısı yenmiş kek dolu. Evde hiç ataş kalmadı. | Open Subtitles | هنالك أنصاف كعك مأكولة بكلّ الأرجاء، ونفذت منّا دبابيس الأوراق |
| Ceset şuradaki rogarda yarısı yenmiş olarak bulundu. | Open Subtitles | عُثر على الجثة في تلك الفتحة هناك، نصف مأكولة. |
| Zamanın meşhur petrol şirketinin sahibi yarısı yenmiş bir kahvaltıydı. | Open Subtitles | شركة ستاندرد أويل كانت مملوكة من قبل إفطار نصف مأكول |
| Maalesef kalbi yenmiş. | Open Subtitles | اصابت الرصاصة قلبه , لسوء الحظ القلب تم أكله |
| Bugün beni yenmiş olabilirsin, ama gelecekte seni yokedeceğim. | Open Subtitles | ربما تغلبت على الآن، لكن سأدمرك في المستقبل |
| Korsanları yenmiş. Onları bıçaklamış, kesmiş, işkence etmiş, kan akıtmış ve sonsuza dek mutlu yaşamışlar! | Open Subtitles | لقد هزمت القراصنة كان هناك نزيف حادّ، متقطّع |
| "Yaşlı evde kalmış büyücü ölü bulundu. Kediler tarafından yenmiş." | Open Subtitles | عنوسة الساحر تموت وحيدة تؤكل من قبل القطط |
| Şey, ne de olsa artık onunla çiftleştin o yüzden artık arka ayakları üzerinde durması için ya da ayağına yarısı yenmiş somon getirmesi için neden kalmadı. | Open Subtitles | حسناً, أنتِ بالفعل تزاوجتِ معه لذلك ليس لديه سبب ليقف على أرجله الخلفية أو يقذف سمكة سالمون نصف مأكولة عند قدميكِ |
| Sadece mağazadan sarkan turuncu bir uzatma kablosu ve kaldırım kenarında yarısı yenmiş bir ekmek. | Open Subtitles | مجرد سلك تمديد كهرباء برتقالي اللون يتدلى من المقبس ونصف كعكة مأكولة ملقاة على الرصيف |
| Sizin anınıza mağazanın dışına yarı yenmiş elma bıraktım. | Open Subtitles | متاجركم داخل مأكولة شبه تفاحة تركت لقد الاوقات كل في الاعظم التقدير |
| Başka bir gece eve geldi baktı buzdolabında hiç birşey bulamamış gel görki magnezya sütüm ve yarısı yenmiş turp. | Open Subtitles | أعدت للمنزل تلك الليلة ولم أجد شيئاً في الثلاجة غير هيدروكسيد المغنسيوم .وفجلة نصف مأكولة |
| Çöpçüler sabah hırdavatçının orada bulmuşlar, yenmiş bir şekilde. | Open Subtitles | رجل القمامة وجدها خلف محل الأجهزة صباح اليوم، مأكولة |
| - Toby, alanı daraltman lazım. Yarısı yenmiş Fransız sandviçi ve bir tebeşir parçasıyla çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل مع شطيرة نصف مأكولة وقطعة من الطباشير، ليس وكأننا قارئا أفكار. |
| Çırpılmış yumurtalara ve yarısı yenmiş pankeklere bakmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | تريدين أن أبحث عن بيض مخفوق وبانكيك نصف مأكول ؟ |
| Yarısı yenmiş karidesi sosa batırmayın. | Open Subtitles | لا تعيدي غمس روبيانك النصف مأكول مرة أخرى في الصلصة |
| Arabada Gooeybunz'dan alnıp yarısı yenmiş bir kaç hamburger bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا بعض الطعام النصف مأكول في سيارتها |
| Tüm etleri kemikleri kalan kadar yenmiş. | Open Subtitles | سمعت أن كل اللحم تم أكله حتى العظام |
| Belden aşağısı tamamen yenmiş. | Open Subtitles | كل ما اسفل خصرها تم أكله |
| Asıl önemli olan yeşil cüceyi yenmiş olman. | Open Subtitles | كل ما يهم هو أنك تغلبت على الجان |
| O gün Ra.One' ı yenmiş olsaydım, babam bugün burada olurdu. | Open Subtitles | لو أنني هزمت (را ون), لكان أبي هنا اليوم |
| Cesetleri domuzlar tarafından yenmiş. Cani herifler... | Open Subtitles | الأجرام تم تؤكل من قبل الخنازير. |
| Oh, sorunum yok sadece Jonathan Stone kurtlar tarafından yenmiş olarak bulundu. | Open Subtitles | لا يوجد مشاكل فقط امر جوناثان ستون وجد مأكولاً من الذئاب |
| Asansörde yarısı yenmiş bir kertenkele var. | Open Subtitles | هناك سحليه نصف مأكوله في مصعدك |
| Bizi bu defa yenmiş olabilirsin avcı, ama bir dahaki sefere... | Open Subtitles | ربما تغلبتي علينا هذه المرة يا مبيدة ,ولكن المرة القادمة |
| Beni daha önce yenmiş olabilirsin. Ama artık intikamımı almama engel olamazsın. | Open Subtitles | لقد هزمتني في السابق ولكن الآن الأمر مختلف |
| Annem ve babam akşam yemeğinde yenmiş olabilirler. | Open Subtitles | وربما تم أكل والداي على العشاء |