| Güvenli bir yerdeler ve seninkiler için de yer açabilirim. | Open Subtitles | إنها في مكان آمن، وبالتأكيد أستطيع إفساح بعض المجال لأشيائكِ |
| Şimdi daha iyi bir yerdeler prenses. Ateş, bu dünyadaki günahlarını temizledi. | Open Subtitles | إنهم في مكان أفضل الآن أيتها الأميرة لقد طهرتهم النار من خطاياهم |
| Bu sürtük sevdiğim bütün pantolonlarımı çaldı. Burada bir yerdeler. | Open Subtitles | هذه الحقيرة سرقت بناطيلي المفضلة هم هنا في مكان ما |
| Ama bugün kaybettiklerimizin ruhları başka bir yerdeler ve bizi izliyorlar. | Open Subtitles | ولكن اليوم أرواح الناس الذين فقدنا هي في مكان آخر، تراقبنا |
| İş birliği yapmazsan başlarına kötü şeylerin geleceği bir yerdeler. | Open Subtitles | أين هم ؟ في مكانٍ حيث ستحدث أشياء سيئة لهم مالمْ تتعاون |
| Köyün içinde bir yerdeler ve onları bulacağız. | Open Subtitles | وهم هماك في مكان ما في هذه القريو وسوف نجدهم |
| Dışarıda bir yerdeler. | Open Subtitles | إن كانوا بالخارج هناك في مكان ما فإنهم يتعاطون ميث الكريستال مُلاحظة: |
| Bu kadınları ne zaman bulmaya kalksak, başka bir yerdeler. | Open Subtitles | في كل مرة نذهب للبحث عن هؤلاء النساء، يكنَّ في مكان آخر |
| Karadelikler her yerdeler. | Open Subtitles | الثقوب السوداء خارجة عن السيطرة هنا في مكان قريب منا في الكون |
| Uzaylılar da ortada bir yerdeler. Burada kapana kısıldık. | Open Subtitles | وهم أيّما يكونوا فإنّهم في مكان بالمنتصف، ونحن حبيسون هنا. |
| Şimdi Yunanistan'da bir yerdeler. | Open Subtitles | أنهم في مكان ما في اليونان في الوقت الحالي |
| Her kapının ardına bakın. Burada bir yerdeler. | Open Subtitles | تحققوا من كل الأقفاص، إنها هنا في مكان ما |
| Pekala, sinyal zayıf ama burada bir yerdeler. | Open Subtitles | حسنًا, الإشارة ضعيفة ولكنها في مكان قريب من هنا |
| Burada bir yerdeler, ve bu tünelleri bilenlerde sadece biziz. | Open Subtitles | أنهم هنا في مكان ما و نحن الوحيدون الذين نعلم بشأن هذا القسم |
| Burada bir yerdeler, ve bu tünelleri bilenlerde sadece biziz. | Open Subtitles | أنهم هنا في مكان ما و نحن الوحيدون الذين نعلم بشأن هذا القسم |
| Demek ki kıyı şeridinde bir yerdeler. | Open Subtitles | هذا يجعلهم في مكان ما على الشريط الساحلي |
| Bu derin ve sık ormanda, bu kısa otların ötesinde bir yerdeler. | Open Subtitles | بالخارج في مكان ما وراء هذا العشب الكثيف، و البرية الكثة |
| Ve şimdi de Kütüphaneci'ler, benim Kütüphaneci'lerim bu ormanda bir yerdeler, bense zifiri karanlıktayım. | Open Subtitles | و الآن أمناء المكتبة، أمنائي في مكان ما من هته الغابة و أنا في الظلمة تماما |
| Ve şimdi de Kütüphaneci'ler, benim Kütüphaneci'lerim bu ormanda bir yerdeler, bense zifiri karanlıktayım. | Open Subtitles | و الآن أمناء المكتبة، أمنائي في مكان ما من هته الغابة و أنا في الظلمة تماما |
| Şehrin kuzeyinde bir yerdeler, Coverdale ve Batı Branch yakınlarında. | Open Subtitles | هما في مكانٍ ما شمال المدينة، قريب من "كوفرديل" و"ويست برانش" |
| Ben de ona "Kulenin içinde bir yerdeler mi?" diye sordum. | Open Subtitles | "لذا سألتها : "هل كانا في البرجِ في مكانٍ ما؟ |