|        Buraya geldim kusura bakma ama kalacak başka bir yerim yoktu.        | Open Subtitles |         أنا آسف لفعل هذا لكن ليس لدي مكان آخر لأذهب إليه        | 
|        Benim gidecek yerim yoktu, o da beni ağırlamayı seviyor bu yüzden ikimiz de aynı anda "Neden gideyim ki?" dedik.        | Open Subtitles |         أنا ليس لدي مكان للذهاب إليه، و هي تحب وجودي، لذا كلانا قال لم يجب أن أرحل؟ في وقتٍ واحد.        | 
|        Doğrusunu istersen gidecek başka yerim yoktu.        | Open Subtitles |         بصراحة، لا أملك مكاناً آخر أذهب إليه        | 
|        Buraya böyle geldiğim için çok utanıyorum ama gidecek başka bir yerim yoktu.        | Open Subtitles |         إني محرجة جدا من قدومي إلى هنا بهذه الطريقة... لكن لا يوجد لدي مكان آخر لأذهب إليه.        | 
|        Gidecek başka yerim yoktu. Eski karım bütün kahrolası gezegeni boşanırken aldı.        | Open Subtitles |         نعم ، حسناً ، ليس لي مكان آخر اذهب إليه زوجتي السابقة أخذت الكوكب اللعين كله في الطلاق        | 
|        Gidecek hiçbir yerim yoktu.        | Open Subtitles |         لم يكن لديّ مكان آخر لأذهب له        | 
|        Gidecek başka yerim yoktu. İyi bir babasın, biliyorsun.        | Open Subtitles |         لم أجد مكاناً آخر ، لأذهب إليهِ، أنتَ أب مثالي ، أتعلم ذلك!        | 
|        Kalacak bir yerim yoktu.        | Open Subtitles |         لم أجد مكانًا أنام فيه.        | 
|        Birden yapayalnız kaldım. Gidecek hiçbir yerim yoktu.        | Open Subtitles |         وفجأة، كنتُ وحيدة، ليس لدي مكان لأذهب إليه        | 
|        Neticede gidecek başka yerim yoktu.        | Open Subtitles |         في النهاية ليس لدي مكان أذهب إليه        | 
|        Gidecek başka yerim yoktu.        | Open Subtitles |         ليس لدي مكان للذهاب إليه.        | 
|        Gidecek başka bir yerim yoktu.        | Open Subtitles |         ليس لدي مكان أخر لأذهب إليه        | 
|        Gidecek başka yerim yoktu.        | Open Subtitles |         ليس لدي مكان آخر لأذهب له        | 
|        Gidecek hiçbir yerim yoktu.        | Open Subtitles |         ليس لدي مكان اخر لأذهب اليه        | 
|        Gidecek hiçbir yerim yoktu.        | Open Subtitles |         لم أملك مكاناً أذهب إليه        | 
|        Çünkü başka gidecek yerim yoktu.        | Open Subtitles |         لأني لا أملك مكاناً آخر        | 
|        - Gidecek başka yerim yoktu.        | Open Subtitles |         لا يوجد لدي مكان آخر لأذهب إليه        | 
|        Gidecek başka bir yerim yoktu.        | Open Subtitles |         ليس لي مكان آخر لأذهب إليه        | 
|        Yaptığı şey yüzünden Bonny'den nefret etsem de gidecek başka yerim yoktu.        | Open Subtitles |         ورغم أنني قد كرهت "بوني" بسبب ما فعلته, إلا أنني لم أجد مكاناً آخر أذهب إليه.        | 
|        Gidecek başka bir yerim yoktu.        | Open Subtitles |         لم أجد مكانًا آخر لأقصده.        |