| Üçüncü bir dünya ülkesinde bir grup paralı askerin yerini tespit etmek hiç de zor değildir. | Open Subtitles | تحديد مكان فرقة من المرتزقة في دولة من دول العالم الثالث ليس أمراً غاية في الصعوبة |
| Yapmamız gereken ilk şey, bu adamın yerini tespit etmek. | Open Subtitles | أول شيء علينا فعله هو تحديد مكان هذا الرجل |
| Mercy Lewis'in yerini tespit etmek konusunda yardiminiza ihtiyaç duydugum için mi buradayiz? | Open Subtitles | أننا هنا سويًا لأنني أحتاج مساعدتكم في تحديد مكان (ميرسي لويس)؟ |
| Willow, yerini tespit etmek için küçük bir büyü yapabilir misin? | Open Subtitles | ويلو , نعتقد بأنه يمكنك مساعدتنا بتعويذة لتحديد المكان ؟ |
| 15 yıl önceki tıbbi kayıtlarına ulaşırsak yerini tespit etmek için faydalanabiliriz. | Open Subtitles | إذا حصلنا على سجلاتها الطبيّة لتلك الفترة، فيمكننا استخدامها لتحديد المكان |
| Tesisin boyutlarına bakılırsa, silahların yerini tespit etmek büyük güç gerektirebilir. | Open Subtitles | أخذًا بالاعتبار حجم المنشأة سيتطلب ذلك قوةً كبيرة لتحديد مكان هذه الأسلحة |
| Bir milyon throne geminin yerini tespit etmek için. | Open Subtitles | مليون (ترون) لتحديد مكان السفينة |
| İşverenim Khalid'in yerini tespit etmek istiyor. | Open Subtitles | مسؤول عملى يريد (تحديد مكان (خالد |