| Yesrib'den bir heyet etkili bir adım atarak... Muhammed'i kendi şehirlerine davet ettiler. | Open Subtitles | وكان وفد من أهل يثرب قد أخذ قراره بدعوة محمد للإنتقال الى مستوطنتهم |
| Hiç kimse. Ta ki Yesrib kabileleri Muhammed'in güvenilirliğini duyuncaya kadar. | Open Subtitles | ما من أحد ينقذهم حتى سمعت العشائر فى يثرب عن الصادق الأمين |
| Yesrib'de Muhammed'in yandaşları Peygamberin gelişini endişeyle bekliyorlardı. | Open Subtitles | فى يثرب كان أتباع محمد ينتظرون قدوم رسولهم بلهفة وشوق |
| Ve Yesrib bundan böyle Medine olarak anıldı. | Open Subtitles | يثرب عرفت بعد ذلك بإسم المــدينة |
| Gitsin ve Yesrib'de bir imparatorluk kursun. - Peki ne yapacağız? | Open Subtitles | لا سَيَبْني إمبراطورية في يثرب. |
| Yesrib, Mekke'den oldukça farklı bir yerdi. | Open Subtitles | يثرب كانت تختلف كثيرا عن مكة |