| Yalan söyleme konusunda çalışmalısın Çok önemli bir sosyal yetenektir. | Open Subtitles | تحتاجين للعمل أكثر على كذبك انها مهارة اجتماعية حيوية |
| Bu tüm Amerikalıların üçünü sınıfta öğrendikleri bir yetenektir, | Open Subtitles | حتى انها مهارة معظم الامريكيين الماجستير مثل الصف الثالث |
| Haklısın Kenz, kilit açmak her kadının bilmesi gereken bir yetenektir. | Open Subtitles | أنت على حق كينز فتح الأقفال مهارة يجب على كل النساء معرفتها |
| Birinin bilmediğini bilmek, ...üstün ruhlara bahşedilen bir yetenektir. | Open Subtitles | أن تعرف ما الذي لا يعرفه الواحد تلك موهبة عظيمة |
| Bi notayi tanimak, önemli bir yetenektir. | Open Subtitles | القدرة على معرفة أي نوتة عندما تسمعها هي موهبة رائعة. |
| Gerçek yetenek, diploma ile alamayacağın yetenektir ve doğuştan gelir. Senin böyle bir yeteneğin var. | Open Subtitles | ولكن الحصول على موهبة حقيقية هو أمر لا يمكن أن تحصل عليه بالدراسة |
| Belki de Tanrı vergisi bir yetenektir bu da, ha? | Open Subtitles | ربما انا لدي موهبه من الله,اليس كذلك؟ |
| İşkence bir sanattır. Geliştirilebilen bir yetenektir. | Open Subtitles | التعذيب أحد سجايا الفنّ، مهارة يتحتّم أن تطوّرها. |
| Dinlemek aktif bir yetenektir. Duymak pasif olsa dahi , dinlemek üzerinde calışmamızı gerektiren birşeydir. Ses ile ilişkidedir. | TED | ان الانصات هي مهارة إيجابية لان الاستماع مهارة سلبية .. اما الانصات .. فهو شيء يجب بذل الجهد من اجله انه علاقة بين الانسان والصوت |
| İnsanlıktan çıkmadıkça güzel bir yetenektir. | Open Subtitles | . ولكن هذه مهارة فقط إذا بقيت كإنسان |
| Bu, her köpeğin edinmesi gereken bir yetenektir. | Open Subtitles | وهي مهارة يجب ان يعرفها كل كلب. |
| Pratik yapmanı gerektiren bir yetenektir. | Open Subtitles | انه مهارة ، وتحتاجين إلى الممارسة |
| Bu bir yetenektir. | Open Subtitles | أنها مهارة رفيعة |
| Çok nadir bir yetenektir. | Open Subtitles | إنها مهارة مكتسبة |
| Çoğunluk için çözüm kılık değiştirmedeki inanılmaz yetenektir. | Open Subtitles | يكمن الحل لأغلبهم في موهبة التنكّر المذهلة |
| yetenektir bu bana Verilmiş çocukluğumda Tanrı tarafından | Open Subtitles | و هذه موهبة أعطاها لي الله منذ طفولتي |
| Bu ne kötülük ne de bir yetenektir. | Open Subtitles | مرحباً. هذا ليس شريراً ولا موهبة. |
| Ama bu Allah vergisi bir yetenektir... | Open Subtitles | أنها موهبة البعض يمتلكها |
| Bu da bir yetenektir. | Open Subtitles | على الاقل انها موهبة |
| Ama şarkı söylemek ve müzik aleti çalmak yetenektir. | Open Subtitles | . لكن الغناء والعزف موهبة |
| Ama sen biliyorsun, bu nadir bulunan bir yetenektir. | Open Subtitles | ولكنك تعرفى , هذه موهبه نادره |