| Orada bile ya yetimleri yada ailesiyle problemli olanları bakıyorlar. | Open Subtitles | هناك يقومون بتبني الأيتام والأولاد اللذين حالة آبائهم لا تسمح |
| Bu yetimleri üst kata, yatak odalarına götür. Cumaya dek orada kalsınlar. | Open Subtitles | خد هؤلاء الأيتام إلى غرفة نومهم في الطابق العلوي حتى يوم الجمعة. |
| Woody Ailen hepsiyle evlenemez ya Kurtarın yetimleri | Open Subtitles | احصل عليهم يا شاب علمهم لهجتك أنقذ الأيتام |
| Yani, Muirfield'in yetimleri üzerinde JT'ye yaptırdığı serumu deneyip onları canavara dönüştürmek mi? | Open Subtitles | أعني إجبار جي تي على صنع مصل إجراء تجارب على أيتام ميرفيلد لمحاولة تحويل أحدهم لوحش ؟ |
| Baudelaire yetimleri danışmaya. | Open Subtitles | أيتام بولدوير ألى منضدة المجاملة |
| Ama ben senin gibi yetimleri toplayarak yüzyıllar geçirdim. | Open Subtitles | لكنّي أمضيت قروناً أجمع يتامى يشبهونك تماماً |
| Bunu yetimleri yangından kurtarıp beşikleri için tekrar girip oyuncakları için tekrar girdiğim için verdiler. | Open Subtitles | حصلتُ على هذه لإينقاذ بعض اليتامى من الحريق وثم أعدتُ لهم أسرتهم، وأعدتُ لهم لعبهم. |
| Burs almak için yem yapın onları Kurtarın yetimleri | Open Subtitles | تبنى اثنان وخذ الثالث مجاناً أنقذ الأيتام |
| Son baktığımda, Nick, yetimleri ve rahipleri temsil ediyordun. | Open Subtitles | آخر مرة قرأتُ فيها عنك يا نـك كنتَ تُمَثِّل الأيتام و الراهبات. |
| yetimleri analığıyla işi pişirmekten gözünün önünde olan bitenin farkına varamadın. | Open Subtitles | أنت مشغول بإقامة العلاقات مع الفتاة التى تعمل بدار الأيتام لدرجة أنك لم تعد ترى الصواب أمام عينيك |
| Ama kim geceleri yetimleri satın alır ki? | Open Subtitles | لكن مَن في العالم يبيع الأيتام في الليل؟ |
| Evi aldık ancak içindeki yetimleri tutamayız. | Open Subtitles | لدينا المنزل ، ولكن لا يمكننا إبقاء الأيتام التي جاءت معه |
| Büyük yaştaki istenmeyen yetimleri alıp paranın bizim iyiliğimiz için kullanıldığına dair ajansları ikna edip kandırarak küçük bir servet elde etti. | Open Subtitles | لقد جنت ثروة صغيرة من حضن الأيتام الكبار الغير المرغوب بهم خادعةً الوكالات بإقناعهم أنّ هذا المال من أجل تحسن حياتهم |
| Bütün yetimleri birleştireceğim ve onları alt etmek için seninle çalışacağım | Open Subtitles | ساوحد جميع الأيتام ونعمل معكم من اجل القضاء عليهم |
| - Sadece bir tane erkek çocuğumun olmasını istiyorum. - Birçok aile bu yetimleri evlatlık aldı. | Open Subtitles | -لدي حلم واحد فقط كثير من العائلات تتبنى هؤلاء الأيتام |
| yetimleri götürecek yerim yok, Paul. | Open Subtitles | ليس عندي أي مكان لأخذ الأيتام, بول |
| Baudelaire yetimleri danışmaya. | Open Subtitles | أيتام بولدوير ألى منضدة المجاملة |
| Hasta yetimleri ameliyat ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نجري عمليات على أيتام مرضى. |
| Baudelaire yetimleri, tüm içtenlikleriyle hemfikir olmakla kalmıyorlardı. | Open Subtitles | وافقه أيتام عائلة "بودلير" بشكل أكثر من تام. |
| Tanrım, kör yetimleri öldürüyor! | Open Subtitles | يا إلهي , إنه تقتل يتامى مصابين بالعمى |
| Tahmin edeyim, bu ikisi yetimleri mi boğuyor? | Open Subtitles | دعني أخمن هؤلاء الاثنان ، يتامى غارقون؟ |
| Ben çaresizleri korudum, yetimleri doyurdum. | Open Subtitles | لقد حميت الضعفاء أطعمت اليتامى |