| Arkadaşın muhtemelen evinde gazetesini okuyup yemeğini yiyordur. | Open Subtitles | أراهنك على أن صديفتك في منزلها الآن تقرأ الصحيفة و تأكل الذرة | 
| Arkadaşın muhtemelen evinde gazetesini okuyup yemeğini yiyordur. | Open Subtitles | أراهنك على أن صديقتك في منزلها الآن تقرأ الصحيفة و تأكل الذرة | 
| Kızın, zannedersem her şeyden konuşup her şeyi yiyordur? | Open Subtitles | إبنَتِك, اعتَقِد انها تتكلم و تأكل وتفعل كل شئ, صحيح؟ | 
| Belki bekarlar da yiyordur. Bilmiyoruz. | Open Subtitles | ربما يأكل العزبان البسكويت، لا نعلم. | 
| Kaz ciğeri falan, işte o neyse ondan yiyordur. | Open Subtitles | ربما يأكل "فوا جرا" أياً يكن ذلك |