| zenci, ateşli yogacı hatunla iyi vakit geçiremedin mi zenci bey? | Open Subtitles | المثيرة، التي تمارس اليوغا الساخنة التي لونها مثل لونك، أيها الزنجي؟ |
| Mekân arızalı yogacı çıtırlarıyla doluydu, nasıl olduklarını bilirsiniz. | Open Subtitles | لقد كان المكان مليء بفتيات يمارسن اليوغا انتم تعرفن كيف هي الامور هناك |
| Neden yogacı eleman Pablo bugün geç kalıyorken bizim yarın vaktinde gelmemiz büyük önem taşıyor? | Open Subtitles | لماذا من المهم أن نكون هنا مبكراً غداً، بينما بابلو مدرب اليوغا متأخر اليوم؟ |
| Seksi yogacı kızı tam ayarlarken geldin ve kızı ellerimden çaldın. | Open Subtitles | كنت سأبدأ معك فتاة اليوقا المثيرة. وسرقتها مني. |
| yogacı kız için özür dilemeyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لن أعتذر بسبب فتاة اليوقا, اتفقنا؟ |
| Şunu bilesin, sıcak yogacı hatun benimdir, tamam mı? | Open Subtitles | ليكن في علمك، سآخذ فتاة اليوغا الساخنة، إتفقنـا؟ |
| Ve sadece yogacı kadındı. | Open Subtitles | والوحيد للسيدة اليوغا ، الليلة الماضية. |
| Hayır, sıcak yogacı hatunu ben alıyorum. | Open Subtitles | لا، ســآخذ أنـا فتاة اليوغا الساخنة. |
| Peki niye sen sıcak yogacı hatunu alıyorsun? | Open Subtitles | ولمـا ستأخذ أنت فتاة اليوغا الساخنة؟ |
| Bu yogacı tipler. | Open Subtitles | هذه إحدى أساليب اليوغا المتبعة. |
| Buradaki yarak suratlı, dün akşam yogacı karıyı siktiğime inanmıyor. | Open Subtitles | Cockface مر من هنا ولن تعطيني الائتمان لتسمير اليوغا للسيدة ، |
| yogacı kadın demek. | Open Subtitles | إمرأة اليوغا, اليس كذلك؟ |
| Demek sen ve yogacı? | Open Subtitles | -إذن أنت وفتى اليوغا ؟ |
| yogacı kız da oradadır kesin. | Open Subtitles | سحقاً, أراهن أن فتاة اليوقا أصبحت هناك |