| Yoganın kan dolaşımını düzelttiğini, iyileştirdiğini ve ayrıca korkuyu azalttığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين أن اليوغا تنشط دورة الدم؟ يخفف التوتر وينشط الجسم ويقوى مناعته |
| -Derginin birinde Yoganın seksi daha etkili yaptığını okuduğumdan beri daha çok yoga yapıyorum. | Open Subtitles | كنتُ امارس الكثير من اليوغا بعد أن قرأتُ هذا الشيء في مجلة والذي يقول بأن اليوغا تجعل الجنس أفضل |
| Patanjali'nin original yoga sutra'sında, Yoganın sekiz kolu ile Buda'nın sekiz katlı yolu, aynı amacı güderler; | Open Subtitles | فالغرض من تمارين اليوغا ذاتالثمانية أطراف في اليوغا سوترا الأصلية عند الباتنجاليون هو نفس الهدف من المسارات الثمانية المتعرجة عند البوذييون؛ |
| Birçok araştırmacının girişimlerine rağmen, Yoganın faydaları hakkında belli iddialarda bulunmak zordur. | TED | بالرغم من محاولات العديد من الباحثين، إلا أنه من الصعب تقديم حُجَج محددة حول منافع اليوجا. |
| Yoganın fiziksel egzersiz ve düzenli solunum karışımının akciğer sağlığı için de benzer şekilde terapötik olduğu kanıtlanmıştır. | TED | مزيج اليوجا من التمارين البدنية والتنفس المُنظَّم أثبتت بالمثل فاعليته العلاجية لصحة الرئة. |
| En büyük iddialardan biri, Yoganın depresyon ve anksiyete bozuklukları semptomlarını iyileştirmesi. | TED | أحد أكبر المزاعم هو أن اليوجا تُحسِن أعراض اضطرابات الاكتئاب والقلق. |
| Yoganın güzelliği, onun samimiyetine dayanır. | Open Subtitles | جمال اليوغا في بساطتها. |
| Yoganın amacı bu zaten. | Open Subtitles | هذا المغزى من اليوغا |
| Yoganın tehlikeli olabileceğinin ispatı. | Open Subtitles | أثبتت بجدارة أن اليوغا خطِرة |
| Yoganın işe yarayabileceğini söylüyorlar. | Open Subtitles | مكتوب أن اليوغا قد تساعد. |
| Bu durumların teşhisi, kökeni ve ciddiyeti büyük ölçüde değiştiğinden, Yoganın etkisini ölçmek zordur. | TED | نظرًا لأن تشخيص هذه الحالات يختلف كثيرًا باختلاف أصلها وشدتها، فمن الصعب تحديد أثر اليوجا. |
| Bununla birlikte, Yoganın stres belirtilerinin yanı sıra meditasyon veya gevşemeyi azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteren kanıtlar vardır. | TED | ومع ذلك، هنالك أدلة تشير إلى أن اليوجا يمكن أن تساعد في تقليل أعراض التوتر، وكذلك التأمل أو الاسترخاء. |
| Gün doğumunda yapılan Yoganın bu kadar etkili olacağını... | Open Subtitles | لم يكن لديّ فكرة أن ممارسة اليوجا الصباحية |
| Yoganın insanı rahatlattığını sanırdım. | Open Subtitles | اللعنه لقد ظننت أن اليوجا ستسبب لكِ الاسترخاء |
| Yoganın etkileri üzerine araştırmalar hala gelişmektedir. | TED | لا يزال البحث قائمًا عن آثار اليوجا. |
| Gelecekte, Yoganın kalp krizi, kanser oranları, bilişsel işlev ve daha fazlası üzerindeki etkisini ölçebilen çeşitli katılımcıları içeren daha büyük çalışmalara ihtiyacımız olacak. | TED | في المستقبل، سنحتاج لدراسات أكبر تضم مشاركين متنوعين، يمكنها قياس تأثير اليوجا على النوبات القلبية، ومعدلات السرطان، والعملية الإدراكية وأكثر. |