| Yani galaksiyi, içindeki herkesi yok ederek koruyacaktın, öyle mi? | Open Subtitles | كنت ستقوم بالحفاظ على المجرة بتدمير كل أحد بداخلها ؟ |
| Hera'ya yaptıklarını, yedi tapınağını yok ederek ödeteceğim. | Open Subtitles | لأسترجع سعادتى مرة أخرى بتدمير هياكلها السبعة |
| Yani büronun şehir merkezindeki bir binasını yok ederek bombanın etkisini gösteriyor. | Open Subtitles | لذا فعل هذا لإثارة إعجابهم بتدمير مبنى كهذا ؟ |
| En değerli hayalini yok ederek. Sharkboy ve Lavagirl. | Open Subtitles | بتحطيم حلمه الثمين الفتى القرش وفتاة الحمم |
| Şimdi bunu yok ederek İlk İmparator'u memnun etmeliyiz. | Open Subtitles | الآن علينا أن نرضى الإمبراطور المستقل الأول عن طريق تدمير هذه |
| Böyle masum bir şehri yok ederek büyük bir başarı yakalamak harika bir şey olmalı. | Open Subtitles | لابد أنك سعيد بهذا اللقب الذي نلته بتدميرك لمدينة مسالمه |
| "Yıkıp yok ederek yaşamaya çalışmaktansa... | Open Subtitles | (تيس) أكثر أمناً بأن يكون الذي ندمّره بدلاً من وقوع الدمار.. |
| Tanrı'nın vampir ırkını yok ederek insanlığı kurtaracağı ana planı. | Open Subtitles | خطة الرب الرئيسة لإنقاذ الجنس البشري. عن طريق إبادة جنس مصاصي الدماء. |
| Savage, bu cadıyı yok ederek hatanı düzeltebilirsin. | Open Subtitles | سافاج , يمكنك ان تعوض اخطائك بتدمير هذه الساحرة |
| Cesedi tamamen yok ederek, eksiklerini gizlersin. | Open Subtitles | بتدمير الجثة كليا، تخفي ماهو مفقود منها. |
| Güneşleri yok ederek Energon hasat eden bir makine. | Open Subtitles | تحصد الطاقة بتدمير الشموس تدمير الشموس؟ - أتقصد تفجيرها؟ |
| David Robert Jones insanların haberi bile olmadığı bir kasabayı yok ederek ne elde etmeye çalışıyor? Ama o aletlerle topladığı Amfilisit miktarı Jones'un stokunun ufak bir kısmı. | Open Subtitles | ما الذي سيكسبه "ديفيد روبرت جونز" بتدمير بلدة لم يعرف الناس أنها موجودة في الأساس؟ |
| - Dünyayı yok ederek mi? | Open Subtitles | بتدمير العالم ؟ |
| Bedeni tamamen yok ederek. - Mayınlar mı? | Open Subtitles | بتدمير الجسد كله |
| Dünyanın yarısını yok ederek yapacaksın bunu. | Open Subtitles | بتدمير نصف العالم. |
| Rüyalarında gördüğün rahibi yok ederek. | Open Subtitles | بتحطيم الواعظ الذي رأيته في أحلامك |
| Fakat bunu başarmak için, önce Afro Samuray'ı yok ederek İki Numaralı saç bandını ele geçirmeliyiz. Artık başlayalım mı, değerli Kardeşler? | Open Subtitles | لكن لعمل ذلك، علينا أن نستولي ( على الرقم إثنين بتحطيم الساموراي ( أفرو هل سنشرع، يا إخوتي الأعزاء؟ |
| Asgard, çoğalıcıların, zaman genişletme cihazını, olasılıkla kontrol arabirimi mekanizmasını yok ederek etkinsizleştirdiğini tahmin ediyor. | Open Subtitles | الآسغارد تكهنوا أنه ربما يكون المستنسخون قد قاموا بتعطيل الجهاز عن طريق تدمير واجهة آلية التحكم |
| Onun kimliğini yok ederek, kurban ve Bilinmeyen Şahıs arasında bağlantı kurmanızı geciktireceklerini umuyorlar. | Open Subtitles | عن طريق تدمير هويتها فهو يأمل بتأخير اكتشافكم للصلة بينه و بين الضحية |
| Evini yok ederek tam olarak neyi başarmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تحاول أن ترمي إليه بتدميرك منزلك؟ |