| Evet. Lütfen iki haftalık yokluğumu affedin. | Open Subtitles | أجل ، أرجوك أن تسامحيني على غيابي غير المفسر لمدة أسبوعين |
| Gezi sonrası eve geldiğimde Ben yokluğumu bana karşı kullanmaz. | Open Subtitles | عندما أعود إلى البيت بعد رحلة الى بن لا يمانع غيابي. |
| Ancak yokluğumu kendi hayatlarınızın sorumluluğundan vazgeçmeye kalıp uydurdunuz. | Open Subtitles | لكنكم جعلتم من غيابي سبباً للتخلي عن مسؤولية حياتكم الخاصة. |
| Bana bir iyilik yapıp yokluğumu idare eder misin? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تقومى لى بمعروف هل يمكنك تغطيه غيابى |
| O zaman yokluğumu bağışlasın. | Open Subtitles | آنذاك سيغفر لى غيابى |
| Eminim dosyalar birikmeye başlayıncaya dek kimse yokluğumu fark etmez. | Open Subtitles | انني اتوقع ان لا احد سيلاحظ اختفائي إلا في حالة تراكم الملفات |
| Bu adamı yakalamak istiyorsak, parayı geri koymalıyız ve yokluğumu fark etmeden sokağa geri dönmeliyim. | Open Subtitles | إذا كنا نريد أن نقبض على هذا الرجل نحن بحاجة لوضع المال و أنا بحاجة للعودة إلى الشارع قبل أن يلاحظ اختفائي |
| Lütfen yokluğumu üzerinize alınmayan peder. | Open Subtitles | ارجوك لا تأخذ .غيابي كـ أهانه, قس |
| Birisi yokluğumu fark edebilir. | Open Subtitles | فربما قد يلاحظ احد غيابي |
| - yokluğumu kimse fark etmez nasılsa. | Open Subtitles | -لا يبدو أنّ أحداً لاحظ غيابي . |
| yokluğumu bağışlayın. | Open Subtitles | أعفو عن غيابي. |
| Sonradan yokluğumu affedecektir. | Open Subtitles | آنذاك سيغفر لى غيابى |