| Majesteleri, yokluğunuzda kasabada bir salgın baş gösterdi. | Open Subtitles | يا صاحب الجلالة , كان هناك بداية صغيرة لطاعون في المدينة أثناء غيابك ولكن المرض قد خفت حدته الأن, والحمد للرب |
| O zaman yokluğunuzda kamu işlerinin daha da çok incelenmesi için izninizi rica ediyorum. | Open Subtitles | اطلب موافقتك اذن في غيابك للتحقيق في مكتب الأشغال العامة اكثر من السابق |
| Biber bahçeden geliyor. Bahçe yokluğunuzda bile sağlam büyüyor. | Open Subtitles | الفلفل محصود من الحديقة، والحديقة تزداد قوّة حتّى في غيابك. |
| Ve yokluğunuzda çok olaylı bir süreç geçirdik Bay Blazanov. | Open Subtitles | وفي مناسبة كبرى " خلال غيابك سيد " بلازنوف |
| yokluğunuzda okula bakmamı emrettiniz. | Open Subtitles | لقد أمرت أن ادير "إيدوس" فى غيابك. لقد أطعت هذا وتخليت عن رغباتى الخاصه، |
| - Tavsiyen nedir? Baş Rahip yokluğunuzda sizin aleyhinize hareket ediyor. | Open Subtitles | سوف يتحرك الكاهن الأعلى ضدك خلال غيابك |
| "Bay Thatch, sizin yokluğunuzda komisyon teklifinizi reddetti. | Open Subtitles | عزيزى , الأستاذ ثاتش " .... بسبب غيابك اليوم صوت المجلس ...على رفض إقتراحك |
| Ne de olsa yokluğunuzda birinin komutayı eline alması gerekiyordu. | Open Subtitles | الهابط) أمر بذلك) رغم ذلك ، في غيابك كان لابد أن يتولى القيادة أحد |
| yokluğunuzda çok akl verdi. | Open Subtitles | قدم حاجو ملحة لمحام في غيابك |
| - James Hunt ve McLaren yokluğunuzda size bayağı yaklaştı. | Open Subtitles | لقد قطع (جيمس هانت) و"ماكلارين" شوطاً طويلاً للغاية... في أثناء غيابك. |