| - Konuşup sıyrılmanın bir yolunu bul. | Open Subtitles | جدي طريقة تقنعينه بها بالعدول عن رأيه كيف؟ |
| Adamı şu yap-sat işine sokmanın bir yolunu bul. | Open Subtitles | فقط جد طريقة لآحضارمنأجلتلك الصفقة. |
| Bir yolunu bul. | Open Subtitles | اكتشف طريقة ما.. |
| Umurumda değil, bir yolunu bul ve basını da bundan uzak tut. | Open Subtitles | لا يهمني، جِد طريقة و الصحافة يجب ألا تعلم. |
| Beni hatırlamanın bir yolunu bul. | Open Subtitles | جِدي طريقة لتتذكريني بها. |
| Boğazlardan geçmenin bir yolunu bul, ve Keys'deki ofisimle bağlantıya geç. | Open Subtitles | ، فلتجد طريقاً من خلال الطرقات الضيقة |
| Biliyorum. Bir yolunu bul. | Open Subtitles | اعرف هذا ، حاولى ايجاد طريقه للدخول |
| Evin yolunu bul Aminata. | Open Subtitles | جدي طريق العودة للبيت (أميناتا) |
| Tamam, bunu düzeltmenin bir yolunu bul, beni düzelttiğin gibi. | Open Subtitles | حسناً ، يجب عليك أن تجد طريقة لمساعدتها ، كما ساعدتني |
| O fonu açmanın bir yolunu bul ve acele et çünkü vaktimiz giderek daralıyor. | Open Subtitles | لذا أوجد طريقة لإقامة الثقة وقم بذلك بسرعة لأن الوقت يداهمنا |
| Robotu nasıl dava edeceğimin bi yolunu bul yoksa bi sonraki davam sana karşı olacak. | Open Subtitles | أعثر على طريقة لي لمقاضات ذلك الآلي أو قضية سوء التصرف التالية ستكون ضدك |
| Ahsoka, buradan çıkmanın bir yolunu bul. | Open Subtitles | اسوكا , جدي طريقة للخروج من هنا |
| Bu piyangoyu iyi bir fikirmiş gibi göstermenin bir yolunu bul. | Open Subtitles | الآن جدي طريقة ليبدو اليانصيب فكرة جيدة |
| Sistemle çalışmanın bir yolunu bul. | Open Subtitles | إذاً جدي طريقة للعمل من خلال النظام |
| Arkadaşını annemin hayatından çıkarmanın bir yolunu bul. | Open Subtitles | جد طريقة لتخرج صديقك من حياة أمي. |
| İçindekini yok etmenin bir yolunu bul. | Open Subtitles | جد طريقة لتتعامل مع ما أنت عليه |
| Şaşırtıcı olmanın yolunu bul. | Open Subtitles | كون مثيرا للدهشه جد طريقة للقيام بذلك |
| O piç kurusunu haklamanın bir yolunu bul. | Open Subtitles | - اكتشف طريقة لتدفن السافل - أفعل ذلك |
| Onu tek seferde temelli vidalamanın bir yolunu bul. | Open Subtitles | جِد طريقة لوضع حد لهذا الأمر للأبد |
| Beni hatırlamanın bir yolunu bul. | Open Subtitles | جِدي طريقة لتتذكّريني. |
| Boğazlardan geçmenin bir yolunu bul, ve Keys'deki ofisimle bağlantıya geç. | Open Subtitles | ، فلتجد طريقاً من خلال الطرقات الضيقة (ومن ثم فلتتصل بمكتبي في (بنسلفانيا فلتفعل ذلك سريعاً |
| Biliyorum. Bir yolunu bul. | Open Subtitles | اعرف هذا ، حاولى ايجاد طريقه للدخول |
| Evin yolunu bul Aminata. | Open Subtitles | جدي طريق العودة للبيت يا (أميناتا)؛ |
| Öyleyse, yakalanmamanın bir yolunu bul. | Open Subtitles | من الأفضل إذاً أن تجد طريقة حتى لا يمكسوا بك |
| Onların hepsini yatıştırmanın bir yolunu bul | Open Subtitles | أوجد طريقة لتهدئة الجميع: |
| Bunu ona ulaştırmanın bir yolunu bul yoksa seni tekrar bulurum. | Open Subtitles | أعثر على طريقة لتوصل هذه له أو سأواصل البحث عنك |
| Donna'yı suclayan tanıgı susturmanın da bir yolunu bul. | Open Subtitles | فلتجدي طريقة تجعل تلك الشاهدة في قضية (دونا) تغيّر شهادتها |
| Eğlenmenin bir yolunu bul o zaman. | Open Subtitles | حسناً إبحث عن طريقة لتسلي بها نفسك |
| Bir yolunu bul. | Open Subtitles | هانا، لا تعودي، اعثري على طريق للهروب |
| Güven bana. Büyüyü bozmanın bir yolunu bul ve kaç. | Open Subtitles | ثقي بي، الأفضل لكِ أن تجدي طريقة لكسر تلك التعويذة والهرب. |