| Buradan geçiyordum,ve yorulmuş olabileceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | لقد كنت مارة بالصدفة واعرف انك متعب للغاية |
| Bütün gece sahnedeydin, yorulmuş olmalısın. | Open Subtitles | لقد كنت على المسرح طول الليل لا بد أنك متعب |
| Sürekli gerginlikten dolayı yorulmuş olmalısın. Biraz daha dinlen. | Open Subtitles | أنتِ متعبة لأنّكِ كنتِ متوترة لمدّة طويلة. |
| Geçen gece çalıştığına inanamıyorum. Çok yorulmuş olmalısın. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أنكِ عملتي ليلة أمس لابد أنكِ متعبة |
| Ne kadar yorulmuş olabileceğinizi biliyorum çünkü kendimin ne kadar yorgun olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم مقدار إرهاقكم لأنني أنا أيضا مرهق |
| Küçük gri hücrelerin yorulmuş. Senin genel bakıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | خلاياك الرمادية الصغيرة مرهقة وأنت بحاجة إلى راحة تامة |
| Bahçede yürüyüş yaptık. yorulmuş olmalı. | Open Subtitles | لقد تنزهنا قليلا في الحديقة وهذا جعله متعبا جدّا |
| Uzun yolculuğunuzdan sonra yorulmuş olmalısınız. Bizim için çay hazırlayayım mı? | Open Subtitles | لابد أنك متعب بعد رحلتك الطويلة هل أعد لكم بعض الشاى ؟ |
| Çok naziksiniz fakat çok yorulmuş, birazdan huysuzlanır. | Open Subtitles | هذا لطف منك ,لكنه متعب للغاية مما يعني أنع سيكون نزقاً |
| Siz de çok yorulmuş olmalısınız. Niye siz de yatmaya gitmiyorsunuz? | Open Subtitles | . يجب وأنك متعب جداً . لما لا تذهب للسرير؟ |
| Hayır, ruhum yorulmuş değil, ama ben yorgunum. Ve artık eve gidiyorum. | Open Subtitles | كلا، روحي ليست متعبة، لكنني متعب جسدياً وسأعود إلى البيت |
| Uzun bir günden sonra yorulmuş olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت أعتقد أنك ستكونى متعبة بعد العمل طوال اليوم |
| Bayan Elliot, yorulmuş olmalısınız. İzin verin sizi Uppercross'a biz götürelim. Oh, hayır, teşekkürler. | Open Subtitles | آنسة اليوت لابد أنك متعبة , هلا تفضلت علينا بإيصالك للمنزل على طريقنا؟ |
| yorulmuş olsan bile, yemek ye ki bunun üstesinden gelebilecek kadar güçlenesin. | Open Subtitles | حتى إذا كنتِ متعبة فعلى الأقل تخطي ذلك بالقوة التي تكتسبيها من الأكل |
| Günün sonunda,eğer yorulmuş ve yüzün terliyse, iyi iş çıkardın demektir. | Open Subtitles | وفي نهاية اليوم ، إذا أنت مرهق ويتعرق وجهك ، هذا يعني أنك عملت بجهد |
| Günün sonunda,eğer yorulmuş ve yüzün terliyse, iyi iş çıkardın demektir. | Open Subtitles | وفي نهاية اليوم ، إذا أنت مرهق ويتعرق وجهك ، هذا يعني أنك عملت بجهد |
| O kadar yalanla uğraşmaktan yorulmuş olmalısın. Artık bunu yapman gerekmiyor. | Open Subtitles | أنت مرهق حتماً من مواصلة كل هذه الأكاذيب لم تعد بحاجة إلى فعل هذا |
| Çok yorulmuş olmalısın. | Open Subtitles | لا بد وانك مرهقة على ما اعتقد , اليس كذلك ؟ |
| yorulmuş olmalısın, burası uzun bir yol. | Open Subtitles | يجب ان تكون متعبا. بل هو وسيلة طويلة هنا. |
| yorulmuş, boşuna didiniyormuş gibi gözüküyordu-- şu insanlar onun çalışmasını anlayamıyordu. | Open Subtitles | لقد بدا متعباً ومحبطاً من أن الناس لم يستوعبوا ما كان يقوم به |
| Bütün gece akıllı görünmeye çalışmaktan yorulmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها منهكة القوى من محاولتها أن تبدو مسلية طيلة الليلة |
| Ama yorulmuş ve yaşlanmış durumda. Bu yüzden de eskisi gibi açıkları yakalayamıyor. | Open Subtitles | لكنه منهك وكهل، لا يرى الثغرات كما عهد |
| Dünya yorulmuş, ama bizler gücüyüz. | Open Subtitles | العالم مُنهك ، لكننا نحن القوة |
| Onca yol gelmişsin. yorulmuş olmalısın. | Open Subtitles | بما أنّك قطعت كلّ ذلك الطريق، فإنّك حتمًا مُرهق. |
| Çok yorulmuş olmalısınız. | Open Subtitles | لابـد وأنكم مُنهكين مـن ذلك الطـريق الطـويـل |
| Bu kadar şarkıdan sonra yorulmuş olmalısın. | Open Subtitles | من المفترض أنكِ تعبتي من كل هذا الغناء. |