| Tafta o kadar serttir ki müdahale olmadan bozulmadan durur ve şifon o kadar yumuşaktır ki cildinizin üzerinde su var sanırsınız. | Open Subtitles | كيف أن قماش التفتة قاسي للغاية يكاد أن يقف من تلقاء نفسه , والشيفون ناعم جداً بحيث ينساب على بشرتكم كـ الماء |
| Unutmayın çocuklar, Sarhoş Kovboy viskilerinin içimi süt gibi yumuşaktır. | Open Subtitles | تذكروا يا أطفال ، شراب رعاة البقر . الويسكي" المسكر ، شربه ناعم كالحليب" |
| O yüzden derisi çok yumuşaktır. | Open Subtitles | فهو ناعم على الجلد لقد طلبنا أن يصنع خصيصاً في (ناشفيل)ِ |
| Senin atkından daha yumuşaktır kesin. | Open Subtitles | و أتعرف ماذا؟ أراهن أنه أنعم من وشاحك |
| "ve sesi yağdan yumuşaktır... | Open Subtitles | وصوتها أنعم من الزيت |
| Emaye sapından da bahsetmeyi unutma hassas ellere göre çok yumuşaktır. | Open Subtitles | تأكد من ذكرك , للقبضة المصقولة والتي تكون أكثر نعومة في تلك الأيادي الرقيقة |
| Aynı zamanda çok da yumuşaktır. | Open Subtitles | قوي وكذلك ناعم |
| Nick köpek boku kadar yumuşaktır. | Open Subtitles | -فأر ناعم ( نيك ) |
| - Çok yumuşaktır. | Open Subtitles | إنه ناعم جداً |
| Aslında asfalt oldukça yumuşaktır. | Open Subtitles | فعليا ،الأسفلت أنعم |
| Aslında asfalt oldukça yumuşaktır. | Open Subtitles | فعليا ،الأسفلت أنعم |
| Daha yumuşaktır. | Open Subtitles | ،(كنت سأستخدم وشاح (شاهتوش فهو أكثر نعومة |
| - Su yumuşaktır. - Hayır, hayır, hayır. | Open Subtitles | نعومة والتر- لا،لا،لا- |