| Ve bu biyoloji dalında bir tasarım yarışması için, Zürih'teki bir gurup öğrenci tarafından kurulmuştur. | TED | وهو الذي يجري بناؤه من طرف مجموعة من الطلبة في زيوريخ من أجل منافسة تصميم في علم الأحياء. |
| - Siz, Zürih'teki enstitüdensiniz. - Evet, öyle. | Open Subtitles | أنت قمت بتشغيل هذا المعهد في زيوريخ هذا هو الحال |
| Zürih'teki titanyum çantaya yaptıklarına nispeten daha moda yanlısı. | Open Subtitles | وطريقة حضاريـة أفضل من التي فعلتيها في زيوريخ |
| Zürih'teki Federal Polytech'e gider. | TED | لقد درس في زيورخ في جامعة بولي التكنولوجية |
| Zürih'teki hesabım. 500 milyon Amerikan doları, anlaştığımız gibi. | Open Subtitles | حسابي في زيورخ كما اتفقنا 500 مليون دولار |
| Ve Zürih'teki farklı otellerden sabunların vardı. | Open Subtitles | أوه. - وأنت عِنْدَكَ صابونُ مِنْ الفنادقِ المختلفةِ في زيوريخ. |
| Ayrıca Zürih'teki adamımız da hâlen rapor vermedi. | Open Subtitles | ورجلنا في زيوريخ مَا ذَكرَ في. |
| Ve Zürih'teki şova kimin geldiğini tahmin edemezsin. | Open Subtitles | ولن تعرف أبداً من أتى للعرض في زيوريخ |
| Zürih'teki IBG International Bankasına. | Open Subtitles | بنك أى جى بى الدولي في زيوريخ |
| O anahtar Zürih'teki bir banka kasasını açıyor. | Open Subtitles | ذلك المفتاح يفتح خزينة في (زيوريخ). الآن إذ بلغتِ الثامنة عشر |
| Zürih'teki ve diğerleri ama hiçbir şey kanıtlanmadı. | Open Subtitles | واحدة في زيوريخ وواحدة اخرى |
| Tamam. Zürih'teki adamımızı ara. | Open Subtitles | (حسنا، إتصل برجلنا في (زيوريخ |
| Sonra Aiden'in Zürih'teki babasını arayacaklar ve o da gidip- | Open Subtitles | (وفي النهاية اتصلوا بوالد (ايدن في (زيورخ) وهو ذهب |
| Zürih'teki konferansta Profesör Kollath ile tanıştım. | Open Subtitles | قابلت أستاذك (كولات) بأحد المؤتمرات في زيورخ |
| Zürih'teki laboratuvarımızdan. - Çalındı mı? | Open Subtitles | من معملنا في زيورخ |