| Eğer geri bir şey vermediyse yola devam etme zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | إذا لم تعطك أي شيء حتى الأن ربما حان الوقت لتتركها |
| Maria'yı Katolik yatılı okuluna aktarmanın zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لانتقال ماريا للمدرسة الكاثوليكية الداخلية |
| Bir dedektif tutup gerçekten güvende olup olmadığını öğrenme zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت كي نستأجر محقق ونتأكد أنها بأمان حقًا |
| Gevşeme zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا هو وقتُ حَللتُ قليلاً. |
| Gerçek polisler gibi davranıyoruz. Aptalca bir şey yapmanın zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | التي تنطوي على عمل الشرطة الحقيقي قد يكون الوقت قد حان أن نفعل شيئا غبيا |
| Dostum korku yüklü aletin zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | حسناً يا صديقي... ربما حان وقت التفكير... في الجهاز المخيف |
| Yepyeni bir gözlemcinin zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون الوقت قد حان لنرسل أعين جديدة في كل مكان |
| İş yükünü azaltmanın zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت للتقليل من عبء العمل |
| Çekilip başkasına müsaade etme zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لتتنحى وتدع شخص آخر |
| Nikita'nın önlemleri arttırma zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | حسنًا، ربما حان الوقت لأن تستخدم (نيكيتا) بعض الطرق الأخرى |
| Kulak temizletme zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لتنظيف اذنيك |
| Como'nun zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لتفعيل الكومو |
| - Değişiklik zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا هو وقتُ للتغيير. |
| Çıkma teklif etmenin zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان وقت الخروج معها |
| Yeni bir güvenlik kamerası ve kilit alma zamanı gelmiş olabilir, Bay Resnick. | Open Subtitles | لذا ربما يكون الوقت لبعض، كاميرات المراقبة وبعض الأقفال الجديدة سيد (ريسنيك) ******************************************* |