| Tabii ya, doğum iznimde bolca zamanım vardı. | Open Subtitles | ومع إجازتي الخاصة بالحمل، كان لدي الوقت. |
| Sadece bu kalıntıları kazacak zamanım vardı, tüm bu fotoğrafları incelemeliyim. | Open Subtitles | غنية كان لدي الوقت لأكشف الرفاة فحسب لذا كل ما لدي الآن أن اتفحص هذه الصور |
| Kahve içmek için zamanım vardı ve sonra o odada uyandım. | Open Subtitles | كان لدي وقت لشرب كوب قهوة، وبعدها... أفقت في تلك الغرفة |
| Yeterince zamanım vardı. | Open Subtitles | كان لدي وقت العالم كله |
| İşten önce az bir zamanım vardı parkta durup oyun oynayan çocukları izlemeyi severim. | TED | كان لدي بعض الوقت قبل العمل لذلك أحب التوقف في المتنزه لمشاهدة الأطفال وهم يلعبون. |
| Biraz boş zamanım vardı Catco'dan gidince seni özledim, dostum. | Open Subtitles | ...كان لدي بعض الوقت ...وأنا أفتقدك نوعًا ما |
| zamanım vardı ama değerini bilemedim. | Open Subtitles | "امتلكت الوقت, ولكن لم أدرك ذلك" |
| zamanım vardı ama değerini bilemedim. | Open Subtitles | "امتلكت الوقت, ولكن لم أدرك ذلك" |
| Pratik yapmak için zamanım vardı. | Open Subtitles | كان لدي الوقت لأتدرب. |
| Elimde* boş zamanım vardı. | Open Subtitles | كان لدي بعض الوقت بين يدي |