| Sonrasında onu bulduk. zavallı kızcağızın bir şeylerden korktuğunu biliyordum. | Open Subtitles | ثم وجدناها، و عرفت ان هناك شيء أخاف الفتاة المسكينة |
| Evet. O zaman zavallı kızcağızın tamamen kendi başına olduğunu biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | إذاً انت تعرفين بأن تلك الفتاة المسكينة كانت تعيل نفسها بنفسها كثيراً |
| zavallı kızcağızın acısına son verin. | Open Subtitles | أوه، أريحوا تلك الفتاة المسكينة من معانتها! |
| O içeriye girdiğim sabah zavallı kızcağızın şeyde saklandığını... | Open Subtitles | لقد عرفتُ منذ دخلتُ ذلك الصباح أنّ تلك الفتاة المسكينة تختبئ في... |
| Şey değil mi ya hastahanedeki zavallı kızcağızın kardeşi? | Open Subtitles | (والت رينسن), ماذا... أليس هو شقيق الفتاة المسكينة من المستشفى؟ |