"zavallıcık" - Traduction Turc en Arabe

    • المسكينة
        
    • المسكين
        
    • مسكين
        
    • مسكينة
        
    • الفقير
        
    • ياللمسكينة
        
    • فليباركه
        
    Duyamaz. Zavallıcık sağır ve dilsiz. Open Subtitles لا يمكنها السماع الطفلة المسكينة صماء وبكماء
    Zavallıcık doğru dürüst içki hazırlayamazdı. Ama bizi beslemek zorundaydı. Open Subtitles ‫المسكينة لم يكن يمكنها تقديم الشراب ‫ولكن كان عليها أن تطعمنا
    Kuşunun, oksipital loba iyice girmiş, Zavallıcık hemen kör olmuş. Open Subtitles لقد إخترقت رصاصتك الفص الخلفي مسببه العمى الفوري للفتى المسكين
    Aşağıda törenin yapılmasını bekliyor Zavallıcık. Open Subtitles . إنه بالأسفل ينتظر مراسم الدفن . المسكين
    Zavallıcık, ilaçlardan hiç hoşlanmıyor. Open Subtitles مسكين عزيزي, لقد فعل ذلك كرهاً في اخذ الدواء
    Hayır onu evden çıkartamazsınız, ayrılmayı kendisi istemeli... ya da tanrı korusun, Zavallıcık son zamanlarda kendini pek iyi hissetmiyor. Open Subtitles هذا سؤال مشروع أنت لا تستطيع طردها هي يجب أن تقرّر الرحيل ، والا لاسمح اللّه مسكينة لم تكن تشعر انها بصحة جيدة مؤخرا
    Zavallıcık... tatillerde yalnız olmak... insana yaşamının ne kadar boş olduğunu hatırlatabilir. Open Subtitles ايتها المسكينة 000 الوحدة في العطلات يمكن ان تفضح حقا الفراغ في حياة المرء
    Evet dün anlattı bana. Zavallıcık. Open Subtitles صحيح , لقد اخبرتني بكل ماحدث البارحة المسكينة
    Dünyadaki en sıkıcı iş dolap işidir. Zavallıcık. Open Subtitles الخزائن هي أكثر وظيفة مملة في العالم. المسكينة.
    Kötü bir rüya görmüş, Zavallıcık. Open Subtitles المسكينة, يبدو أنها حلمت بكابوس مريع
    Çok naziktir ama Bayan Croft, kötürüm. Zavallıcık. Open Subtitles "إنه طيب جداً , لكن السيدة "كروفت مُقعدة , تلك المسكينة
    Zavallıcık hayatta kaldığı için şanslı. Open Subtitles المسكينة محظوظة أن تظل على قيد الحياة
    O Zavallıcık için üzüldüm. Ben Niles için üzüldüm. Open Subtitles ـ انا اشفق على هذا المخلوق المسكين ـ انا اشفق على نايلز
    Zavallıcık. Belki bir şeyler içersem kendini iyi hissedersin. Open Subtitles أيها المسكين, ربما تشعر بتحسن إن احضرت لك شراب
    Zavallıcık en azından münasip bir şekilde gömülecek. Open Subtitles على الأقل الفتى المسكين سيحظى بدفناً لائقاً
    - Aman tanrım! Zavallıcık. Ne oldu? Open Subtitles يا إلهي، ايّها الطفل المسكين مالذي حدث لك؟
    Ölüler benimle konuşur yarbay ama Zavallıcık bir soluklansın hele. Open Subtitles الميت يتحدث معي أيتها العقيد، لكن أعطي الرجل المسكين بعض الوقت ليلتقط أنفاسه إن صحّ التعبير.
    Zavallıcık, eminim sıkıntıdan patlamışsındır. Open Subtitles يالك من رجل مسكين لا بد و أنك تشعر بالملل
    Gökkuşağını bir daha görecek miyim? Zavallıcık. Open Subtitles هل سأرى قوس قزح اخر ؟ يا رجل انت شيء مسكين
    Zavallıcık. Merak etme, yakında iyi olacaksın. Open Subtitles مسكينة يا حبيبتى لا تقلق , سنصلحها قريباً
    Zavallıcık. Merak etme, yakında iyi olacaksın. Open Subtitles مسكينة يا حبيبتى لا تقلق , سنصلحها قريباً
    Son dönemlerinde, Zavallıcık amiral şapkası takmış bir süpürge sapına benziyordu. Open Subtitles نحو النهاية، الرجل الفقير كان لا شيء أكثر من a يدّ مكنسة مع a قبعة عميد لطيف صغير على.
    İki çocuğunu kaybetti, Zavallıcık, ve kocasının da şu anda aklı pek yerinde değil. Open Subtitles لقد دفنت طفلين لها, ياللمسكينة وزوجها لم يعد ذكيا فى الوقت الحاضر
    Zavallıcık! Open Subtitles فليباركه الله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus