| Kardeşlerim Mary Zeke ve Mary Oldukça Canlı Değil'e dahil olacağım. | Open Subtitles | بما في ذلك بلدي ماري الأخوات زيكي ومريم ليس صحيحا تماما. |
| Şimdi bakalım bizim Zeke neler yapıyor.. | Open Subtitles | الآن حان الوقت لنرى كيف كان يقوم به زيكي. |
| Ama asıl soru, eğer kızlar onu artık "Çılgın Zeke" olarak görmüyorlarsa | Open Subtitles | لكن ريال مدريد كان السؤال، إذا كان للسيدات شهد لم يعد له زيكي النزوة، |
| Zeke için bu çok kolay olmayacaktı.. | Open Subtitles | حسنا، زيكي أنه لم يكن الذهاب إلى أن يكون من السهل. |
| Evet Zeke bende öyle.. | Open Subtitles | نعم، زيكي. لقد تم القيام بالكثير من التفكير، أيضا. |
| Amerika deniz filosundan binbaşı Zeke Tilson ve yüzbaşı Glenn Taylor Pakistan hava sahasında vuruldular. | Open Subtitles | القائد في البحرية الأميركية زيكي تلسون والملازم جلين تايلور اسقطت طائرته فوق المجال الجوي الباكستاني. |
| Kıdemli yüzbaşı Zeke Tilson konuşuyor efendim. | Open Subtitles | الإبلاغ عن اللفتنانت كوماندر زيكي تلسون، يا سيدي. |
| Çünkü sonra Javier Zeke'yi evine kadar sürücü yaptı Harley'in ruhsatını alıp Javier için imzaladı. | Open Subtitles | لأن جافير جعل زيكي يقوم بتوصيله لمنزله ليتعود على الهارلي ووقع له وثيقة بيع لجافير |
| Hiç kuşku yok ki Zeke'nin motosikleti artık Javier'in! | Open Subtitles | بالتالي بدون أي سؤال جافير الان يمتلك دراجة زيكي البخارية |
| Zeke ve Vito'nun aileleriyle nasıl iletişime geçeceğimi söyleyin ben de paylarını aldıklarından emin olayım. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أعرف كيفية الاتصال بأسرة زيكي و فيتو, وسوف أتأكد من أنها ستحصل على حصتها. |
| Zeke, sana onunla aramda birşey olmadığını söylüyorum. | Open Subtitles | زيكي ، أنا أقول لك. لم يحدث شيء. |
| Zeke, yardım et. Göremiyorum. | Open Subtitles | زيكي ساعدني ليس عندي رؤية واضحة. |
| Zeke, git burdan | Open Subtitles | زيكي , إذهب من هنا , ليس لدي ما أعطيك |
| Zeke, çok yardımcı oldun. | Open Subtitles | زيكي ، لقد كنت وحتى الآن وبالتالي مفيدة . |
| Bu kadar sik kafalı mısın, Zeke? | Open Subtitles | جوني: هل لكم أن الكثير من ديك ، زيكي ؟ |
| Hey Zeke, neden sen gönüllü olmuyorsun? | Open Subtitles | مهلا، زيكي ، لماذا لا يتطوع ، هاه ؟ |
| Zeke, eğer çeneni kapayıp kürek çekmezsen buradan hala canlı çıkamayabiliriz. | Open Subtitles | زيكي ، إذا لم تقم بذلك يصمت و مجداف قد لا يزال نحصل للخروج من هذا على قيد الحياة . |
| Zeke ebediyen buradaymış gibi duymamam gereken şeyleri söylüyor. | Open Subtitles | يبدو كأنه الدهر منذ زيكي كان هنا ، تقول لي أشياء أنا لا ينبغي أن تسمع . |
| Zeke senin kankandı, değil mi? | Open Subtitles | وكان زيكي الأصدقاء لديك ، أليس كذلك؟ |
| Ben Zeke | Open Subtitles | فكيف ذلك؟ -نظرة، ومنجم لأسفل. --وهذا هو زيكي. |