| 3 Kasım'da vergilerimizin zenginleri daha da zengin yapmasına dur diyelim! | Open Subtitles | في الثالث من نوفمبر صوتوا ضد استيلاء الأغنياء على أموال الضرائب |
| Başkalarının hayatlarıyla oynayan fakirlerin, çoğu maddesel olan basit ihtiyaçlarına kayıtsız kalan zenginleri sergilemeye cesareti olan bir insan. | Open Subtitles | رجلعندهمن الشجاعةمايكفي ليصور.. الذين يلعبون بحيوات الآخرين الأغنياء الذين لا يبالون بحاجاتالفقراء.. |
| Bu bahisler masaya en zenginleri çeker ve tabii köpek balıklarını da. | Open Subtitles | الرهانات تجذب الأغنياء و هم بدورهم يجذبون حيتان اللعبة |
| Evet. zenginleri bilirsin iste, yaratici yönlerine dokunmayi severler. | Open Subtitles | أجل, إنك تعرف الأثرياء إنهم يحبون ملامسة جانبهم الخلاق |
| Parayla dolu zarfları olan zenginleri kontrol etmek zordur. | Open Subtitles | من الصعب التحكم برجالِ مسنين و أغنياء يمتلكون مغلفات مليئة بالأموال |
| Güç sahibi insanlar, kendi çıkarları için zenginleri fakirlerle karşı karşıya getiriyor. | Open Subtitles | اشخاص في السلطة بستخدمون انقسام الاغنياء ضد الفقراء من اجل مصلحتهم الخاصة |
| Ama zenginleri öldürüp, bundan paçayı kurtaramazsın. | Open Subtitles | لكن لا يمكنكَ قتل أشخاص أثرياء و الإفلات من ذلك |
| Ben Robin Hood'um. zenginleri soyup, ihtiyaç sahiplerine veriyorum. | Open Subtitles | أنا روبن هود،أسرق من الأغنياء وأعطيها للمحتاجين |
| Dünya, bir gezegenle anlaşmazlık halinde, ...ve bu başladığında, bütün zenginleri oraya gönderecekler. | Open Subtitles | الأرض في مسار تصادمي مع هذا الكوكب الآخر و هنا سيتم إرسال جميع الأغنياء عندما يضرب |
| Zenginlere vergi ödemekten kurtulmalarında yardım mı ediyorsun? Doğrusunu söylemek gerekirse herkesi vergi ödemekten kurtarmak isterdim, sadece zenginleri değil. | Open Subtitles | بأمانة، أودّ أن أخلص كل شخص من ضرائبه ليس الأغنياء فقط |
| Onlar da zengin olana kadar polisler, zenginleri koruma projesinde olmayacak. | Open Subtitles | لحماية الأغنياء إلا إذا أصبحوا أغنياء أيضاً |
| zenginleri öldürüp fidye karşılığında gün batımında onları dirilten sorunlu biri var. | Open Subtitles | يوجد صاحب مشكلة يقتل الناس الأغنياء ويعيدهم للحياة عند المغيب مقابل مال فدية |
| Hedefe varabilmemiz için, zenginleri öldürmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | نحن بحاجة لقتل الأغنياء ، الذهاب على الطريق، |
| Cesaretimiz haricinde hiçbir şey olmadan biz zenginleri soyuyoruz. | Open Subtitles | نحن نسرق الأغنياء باسم لا شيء ولكن بالجرأة. |
| Bu ülkenin en zenginleri yeteri kadar vergi ödemiyor. | Open Subtitles | الأثرياء بهذه البلاد لا يدفعون نصيبهم العادل |
| zenginleri adaletten korumadığım zamanlarda en iyi şaraplarını içerdim. | Open Subtitles | إذا لم أكن أحمي الأثرياء من العداله كنت أقوم أشرب أفضل أنواع النبيذ الخاصة بهم |
| zenginleri eğlendirecek başka bir ruh bulabilirler. | Open Subtitles | سيتمكنون من العثور على روح غابة أخرى لتغوي الأثرياء |
| - Bu arada Blaine'in tek yapması gereken zenginleri çizip yeni müşteri yaratmak sonra da beyin için para istemek çünkü şehirdeki tek dağıtıcı o. | Open Subtitles | هو البحث عن صبية أغنياء و الحصول على زبائن جُدد و تزويدهم بالأدمغة لأنه المزوّد الوحيد في المدينة |
| Aç olanları iyiliklerle doyurdu zenginleri ise elleri boş çevirdi. | Open Subtitles | ـ اشبع الجياع بالخيرات ـ و صرف الاغنياء فارغين |
| Evet, bu zenginleri ne zaman kuyruğundan yakalasan ısırırlar. | Open Subtitles | أجل , هؤلاء الاغنياء سيغضبون إذا عرفوا أنك تتبعهم |
| B) zenginleri tanımaktan gurur duyardım, c) hatadan ders çıkartma fırsatı için... minnettar olurdum. | Open Subtitles | ،ثانيا، فخورٌ لمعرفة أشخاصٍ أثرياء وثالثا، ممتنّ لحصولي على فرصة التعلّم من خطأ |
| Romanın en zenginleri? | Open Subtitles | الثروات التي نحن هَلّ بالإمكان أَنْ تَجْعلُ في روما؟ ايه؟ |
| Eski şaheserlerin içine zenginleri ekleyerek. | Open Subtitles | للأثرياء في أساليب كلاسيكية |