| Harlan, kendini kovdurmak zorunda bırakma. | Open Subtitles | هارلان، لا تجعلني اطلب منك الرحيل من هنا |
| Sessiz bakışlarının altında yatanları anlamam için düşünce baloncukları yerleştirmek zorunda bırakma beni. | Open Subtitles | لا تجعلني أتوهّم أموراً أحلّ بها لغز نظراتكَ الصامتة |
| - Tekrar kurtarmak zorunda bırakma. | Open Subtitles | ـ لقد أنقذت شعري يا ـ جينا ـ ـ لا تجعليني أنقذه مرةً ثانية |
| Beni burada, herkesin içinde yapmak zorunda bırakma. | Open Subtitles | لا تجعليني افعلها هنا فالخارج , ليس أمام الجميع ؟ |
| Kahretsin! Ölmene izin vermeyeceğim, seni sürüklemek zorunda bırakma! | Open Subtitles | لن أدعكِ تموتين، لذا لا تجبريني على سحبكِ |
| Bizi 50.000 volt elektrik kullanmak zorunda bırakma. | Open Subtitles | لا تضطرنا لإستخدام 50 ألف فـولت معك فرانك |
| Hakikaten sessizliğe ihtiyaç vardı. Beni geri dönmek zorunda bırakma. | Open Subtitles | أنت بالفعل بحاجة إلى سكوتهم لا تضطرني إلى العودة هنا |
| Lütfen, beni bu adamı vurmak zorunda bırakma. | Open Subtitles | لا تجعلنى أطُلق النار على هذا الرجل , رجاء |
| Vin, beni bunu için tekrar buraya gelmek zorunda bırakma. | Open Subtitles | (فين)، لا ترغمني على المجيء إلى هنا مجدّدًا من أجل هذا |
| Lütfen, beni Chazz'i arayıp ona gelemeyeceğini söylemek zorunda bırakma. | Open Subtitles | أرجوكِ لا تجعلني أتصل بتشاز و أخبره أنني لم أستطع ادخاله إلى هناك |
| Beni tekrar buraya getirtip aynı aptal cevapları almak zorunda bırakma, olur mu? | Open Subtitles | لا تجعلني أعود إليكَ مُجدداً، و اعطني الاجابات اللعينة، إتّفقنا؟ |
| Onu bana ver seni küçük hergele. Beni aramak zorunda bırakma. | Open Subtitles | سلمه لي, أيها القذر الصغير, لا تجعلني أفتشك. |
| Beni onlara gitmek zorunda bırakma. | Open Subtitles | لا تجعليني أضطر إلى الذهاب إليهم |
| Senin soluşunu izlemek zorunda bırakma beni. | Open Subtitles | لا تجعليني أكون شاهدة على انتهاءك |
| Dişlerimle boğazını kopartmak zorunda bırakma beni. | Open Subtitles | لا تجعليني انتزع حنجرتك باسناني |
| Canını acıtmak zorunda bırakma beni! | Open Subtitles | لا تجبريني على التسبب لكِ بالضرر |
| Büyükanne, beni camı kırmak zorunda bırakma! | Open Subtitles | لا تجبريني على كسر النافذة يا جدتي |
| Beni bunu yapmak zorunda bırakma! | Open Subtitles | لا تجبريني على فعل ذلك. |
| Bizi 50.000 volt elektrik kullanmak zorunda bırakma. | Open Subtitles | لا تضطرنا لصعقك بخمسين ألف فولط يا (فرانك) |
| Seni hapse göndermek zorunda bırakma beni. | Open Subtitles | لا تضطرني لأن أزج بك في السجن |
| Benim ve Chimene'nin hayatını, kanınla lekelemek zorunda bırakma. | Open Subtitles | لا تجعلنى اوصم حياتى و حياة شيمين بدمك |
| Koltuğunu fırlatmak zorunda bırakma beni. | Open Subtitles | لا ترغمني على قذف كرسيك |