| İçine not yazmadığım için özür dilerim. Ama o zaman beni tanımıyordunuz. | Open Subtitles | أنا آسف أنا لم أتضمّن توضيح الملاحظة ذلك لكنّك لم تعرفني ثمّ. |
| özür dilerim, prova işini ciddiye almadığım için de özür dilerim. | Open Subtitles | رجل، أنا آسف. أنا آسف لانني لم اخذ امر التمرين بجدية. |
| Tamam, özür dilerim. Ben babamı arıyorum, eskiden orada yaşıyormuş. | Open Subtitles | أجل، آسف أنا أبحث عن أبي هو اعتاد العيش هناك |
| -Ne kadar üzgün olduğumu söylememin bir önemi olur mu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف إذا كان هناك أي نقطة في أقول لك كيف آسف أنا. |
| Geçen ay doğum günü partine gelemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف أنا لا أستطيع أن أذهب إلى حفلة عيد الميلاد الشهر الماضي. |
| Neredeyse başaracakalardı. özür dilerim seni içeri atmak zorundayım. | Open Subtitles | وكانت مداعبة لطيفه فعلآ آسف أنا يجب أن أضعك فى السجن |
| özür dilerim. Bir filmi başından sonuna kadar izlemem lazım. | Open Subtitles | حسنا، أنا آسف أنا يجب أن أشاهد فيلما من بدايته وحتى النهاية |
| özür dilerim, negatif enerji vermek istememiştim. | Open Subtitles | أنا آسف. أنا لم أقصد البعث أيّ طاقة سلبية. |
| özür dilerim, geciktim. Yol çok uzun sürdü. | Open Subtitles | آسف أنا متأخر لقد أخذ مني كل شيء لأصل إلى هنا |
| özür dilerim. Gerçekten özür dilerim. Bir daha böyle birşey olmayacak. | Open Subtitles | أنا آسف, أنا آسف حقاً أنا فقط أمر ببعض الأشياء |
| Bunu seninle konuşmaya vaktim olmadığı için özür dilerim | Open Subtitles | أنا آسف أنا لا أستطيع أن أنتظر مناقشة هذا معك |
| özür dilerim. Olanlar için üzgünüm. Şimdi kapıyı aç. | Open Subtitles | أنا آسف ,أنا أعتذر عما حصل والآن افتح الباب |
| - özür dilerim, bu geceyi iptal etmem gerek, bebeğim. | Open Subtitles | أنا آسف. أنا فلدي إلغاء هذه الليلة، وطفل رضيع. |
| Bugün buraya geldim çünkü ne kadar üzgün olduğumu söylemem gerekiyordu. | Open Subtitles | جئت هنا اليوم ل أنا في حاجة إلى القول كيف آسف أنا. |
| - Üzgünüm. Çok üzgünüm. - üzgün mü? | Open Subtitles | أنا آسف, أنا آسف جداً ولكن لم يكن سيحدث شيء |
| Bunu söylemek zorunda olduğum için üzgünüm ama bu berbat birşey . -Örneğin? | Open Subtitles | أَنا آسف أنا يجب أن أكون الواحد الذي يقول هذا ، لكنه كلام فارغ |
| Pardon, ama sormam gerek. Tanışıyor muyuz? | Open Subtitles | أنا آسف أنا أريد أن أسأل هل نعرف بعضنا البعض؟ |
| Üzgünüm ben çok üzgünüm bu gerçekten benim için dayanılır şey değil. | Open Subtitles | أنا آسف أنا حقيقة آسف هذا أيضًا فوق إحتمالي |
| Kusura bakmayın Bayan T, son zamanlarda biraz huysuz davranıyor. | Open Subtitles | آسف أنا لا أعرف لماذا يتصرف بغرابة شديدة في الفترة الأخيرة |