| Arabayi calisir durumda tut, belki burada biraz hava alabiliriz. | Open Subtitles | أبق السيارة شغالة، لربما نحصل على بعض الهواء بالخلف هنا. |
| Ve buraya geldiğinde, çeneni kapalı tut. Berbat ediyorsun sadece. | Open Subtitles | و عندما يصل أبق فمك مغلقا و إلا أفسدت الأمر |
| Hayır, yani gözlüğün demek istedim. dur, düzelteyim. | Open Subtitles | لا، أقصد النظارة أبق ساكناً، أنا سأضبطها لك |
| O zamana kadar, olduğunuz yerde kalın. Normal hıza düşün... | Open Subtitles | أبق حيث أنت وحسب ستعود للسرعة الطبيعية بعد قليل |
| Anagemiye bir kanal açık kalsın ve Teal'c'e ulaşmaya çalışın. | Open Subtitles | أبق القناة مفتوحه مع تلك السفينة "حاول الوصول لـ "تيلك |
| Ben yokken dükkana göz kulak ol Beamish. | Open Subtitles | أبق عينك على المخزن، تقريبا شعاع، بينما أنا غائب. |
| -Saat 3'te. Queenan'in oldugu yerde. Telefonun acik olsun. | Open Subtitles | الساعة 3 , في المكان الذي مات في كوينان أبق هاتفك شغالاً |
| Bir kez daha söylüyorum. Çeneni kapalı tut, anladın mı? | Open Subtitles | سأقولها مرةً أخرى ، أبق فمك مطبقاً ، أتفهم ؟ |
| Gözünü açık tut ama bulaşma. | Open Subtitles | أنت تعيش فى الشقة المجاورة لها أبق عينك مفتوحة و لكن لا تتورط |
| Silahı yukarı doğru tut. Çukura falan girersek, ateş alır. | Open Subtitles | أبق البندقية مصوبة لأعلى إذا أصطدمنا ستنطلق |
| Silahı yukarı doğru tut. Çukura falan girersek, ateş alır. | Open Subtitles | أبق البندقية مصوبة لأعلى إذا أصطدمنا ستنطلق |
| Şu şeyi alçak tut,böylece onu işaret ettiğimde kafa çekimi almazsın. | Open Subtitles | أبق ذلك الشيء منخفض عندما أؤشره، أنت لا تحصل على طلقه في الرأس |
| Ellerini görebileceğim bir yerde tut ve yavaşça bana dön. | Open Subtitles | أبق أيديك حيث أنا يمكن أن أراهم وأستدير. ببطئ. |
| Uzak dur. Bu kadının ağzından çıkan şeyleri kimseden duymamıştım. | Open Subtitles | هي حيوان مفترس يتظاهر بأنه أليف أبق بعيداً |
| dur orada, seni iki bacaklı kafein manyağı. | Open Subtitles | أبق ساكناً أنت يا شارب القهوة بالحليب ذو الرجلين |
| Burada kalın, döndüğümde sizi nerede bulacağımı bileyim. | Open Subtitles | أبق هنا مع عائلتك حتى أستطيع أن أجدكم عندما أعود |
| Pantolonun temiz kalsın. Birazdan pirzola yiyeceğim. | Open Subtitles | أبق ملابسك الداخلية نظيفة، سآكلُ شيئاً من الأضلاع لاحقاً |
| Yollar kaygan olabilir. Bana yakın ol. | Open Subtitles | أبق قريبا منى فى حالة إذا أصبح الطريق زلقا |
| Cips ve bira geliyor..gözün üzerinde olsun, bişey çalmasın | Open Subtitles | بعض التاكو والجعه قادمين أبق عينك عليه وتأكد ألا يسرق أي شىء |
| Kural bir, kollarınızı ve bacaklarınızı botun içinde tutun. | Open Subtitles | قاعدة رقم واحد، أبق ذراعيك وساقيك داخل القارب |
| Ben dönene kadar burada bekle, ben de Teri ve Emery'e bakacağım. | Open Subtitles | أنظر , أبقَ حتى حتى عودتي وسوف أبق أنظاري على تيري وايميري |
| Kendini düşünmeye devam et, en iyi yaptığın bu. | Open Subtitles | ,فقط أبق قلقاً على نفسك بما أن هذا ما تجيد عمله |
| - Bana bırak bunu. - Hakkında karar çıkartırım. | Open Subtitles | أبق رفاقك بعيداً عن ذلك المكان يا هولت، إنها إدانة |
| Bana bir iyilik yapar mısın? Metanetini koru ve aptalca bir şey yapma, tamam mı? | Open Subtitles | اصنع لي معروفاً، أبق معنوياتك عالية ولا تفعل أي شئ غبي، حسناً؟ |
| Koh Pha Ngan'a gittiğinde, ellerini kendine sakla ve aletini donunda tut. | Open Subtitles | عندما تصل إلى كوبانيان أبق يداك لنفسك و عضوك فى سروالك |
| Gözünü toptan ayırma, topa iyi vur. Haydi. | Open Subtitles | أبق عينك على الكرة، سدد بتأرجح، تواصل، أتفهم؟ |
| Evde fazla kalmadım çünkü Bubba'ya söz vermiştim ve sözlerimi hep tutmaya çalışırım ve Bubba'nın ailesiyle tanışmak için Bayou La Batre'a gittim. | Open Subtitles | لم أبق فى البيت طويلاً لأننى وعدت بوبا وأنا أحاول دائماً أن أوفى بوعودى |