| İnanabiliyor musun, küçük bir haber kanalındaydı dört yıl kadar önce Lawrence, Kansas'ta. | Open Subtitles | أتصدق أنها كانت في محطة اخبارية صغيرة في لورنس كنساس منذ 4 سنوات |
| Beni dinlemiyor. Bu boktan şeye inanabiliyor musun? | Open Subtitles | ويرفض الانصياع لتعليماتى أتصدق هذا الهراء؟ |
| Adamım, orada kaç tane numaracı olduğuna inanabiliyor musun? | Open Subtitles | يارجل، أتصدق أن هناك الكثير من المتصنعون ؟ |
| Lejyonlarıma Roma'ya girmelerini emredeceğime gerçekten inanıyor musun? | Open Subtitles | أتصدق حقا أنني سأعطي أمرا لفيالقي بدخول روما؟ |
| Hey dostum, annenin bana söylediği tüm bu şeylere inanıyor musun? Bilemiyorum. | Open Subtitles | يا، رجل، أتصدق كل ذلك سيدتك العجوز تناقشني؟ |
| Nisan'da 4 yaşına basacak, inanabiliyor musun? | Open Subtitles | سيتمّ الأربع سنوات في أبريل القادم. أتصدق ذلك؟ |
| Yardım edemem. Buraya ilk geldiğimde 5 gece uyuyamamıştım. İnanabiliyor musun? | Open Subtitles | عندما إنتقلت هنا لم أنم خمس ليالى, أتصدق هذا؟ |
| O mekanın hala ayakta durduğuna inanabiliyor musun? | Open Subtitles | أتصدق أن هذا المكان ما زال صامداً وسط العشب والمزارع؟ |
| Bak. Dolaba zincirliyiz, inanabiliyor musun? | Open Subtitles | تحقق من هذا، لقد تمّ تقييدنا بالثلاجة أتصدق هذا؟ |
| Bunu "kızınızı işe getirin" gününde yaptığına inanabiliyor musun? | Open Subtitles | أتصدق أنه فعل ذلك في يوم إصطحاب إبنتي للعمل؟ |
| O vazonun 600 yıllık olduğuna inanabiliyor musun? | Open Subtitles | ـ أتصدق أن تلك الزهرية تعود إلى 600 سنة خلت ؟ |
| Ameliyat için tüm ekibi çağırdığımıza ve hepsinin geldiğine inanabiliyor musun? | Open Subtitles | واستجابوا كامل, عمليّات غرفة فريق أستدعينا بأننا ! أتصدق - مذهل |
| Kadın bana elçi dedi. İnanabiliyor musun? | Open Subtitles | تلك المرأة قالت بأنّي ناقل رسائل أتصدق ذلك؟ |
| İnanabiliyor musun eskiden bu yaşın yaşlı yarasa yaşı olduğunu düşünürdüm? | Open Subtitles | أتصدق أن تلكَ العجوز الشمطاء ظنت أني في عمرها ؟ |
| Ya sen, Sandy sen de bu yaşlılar ve çocuklar palavrasına inanıyor musun? | Open Subtitles | و أنت يا ساندي أتصدق ذلك الهراء عن الأطفال و كبار السن؟ |
| Ama nalları dikmeden önce sormam lazım, rahiplerin söylediklerine inanıyor musun? | Open Subtitles | ولكن قبل أن أفعل.. يجب أن أسألك.. أتصدق ما يروج له الرهبان؟ |
| Bunun bana olabileceğini asla düşünemezdim." Bu saçmalığa inanıyor musun? | Open Subtitles | لم أحسب ذلك سيحدث لي يوماً أتصدق هذا الهراء؟ |
| O kilisenin yakılmasından Yahudilerin sorumlu olduğuna inanıyor musun? | Open Subtitles | أتصدق بأن اليهود مسؤولين عن حرق تلك الكنيسة؟ |
| Onlara senin dudaklarını göstereceğim. Yaşanan her şeyin bir nedeni olduğuna inanır mısın? | Open Subtitles | سأوجههم إلى شفتيك. أتصدق أن كل شيء يحدث لسبب؟ |
| Bazı kasabalarda James çetesinin sokaklarda kahramanlar olarak rahatlıkla yürüyebildiğine inanabiliyor musunuz? | Open Subtitles | أتصدق أن ثمة مذن تعبرها عصابة جايمس بحرية ويعامل لأفرادها كأبطال؟ |
| Dooku'nun, Sidious'un senatoyu kontrol ettiği hakkında söylediklerine inanıyor musunuz? | Open Subtitles | أتصدق ما قاله الكونت دوكو عن إن الكونت سيديوس يسيطر على مجلس الشيوخ؟ |
| Hadi ama, bu zırvalıklara inandın mı? | Open Subtitles | أوه هيا، أتصدق هذا الهراء؟ |
| Merdivenlerden düştüğüme inanıyorsun değil mi? | Open Subtitles | أتصدق بأنّني وقعت من على السلالم ، حقّا ؟ |