| Adamlarımdan ikisi dün Steve ile birlikte rutin bir satın alma-yakalama esnasında karşılaştılar. | Open Subtitles | أثنان من رجالي تقاطعوا مع عمل ستيف أثناء عملية أشتر وأعتقل الروتينية، بالامس |
| Kutunun içerdiği bazı materyaller muhtemelen çözülme esnasında ona yapışmış olabilir. | Open Subtitles | حسناً, لربما بعض مواد التعبأة قد إلتصقت بهِ أثناء عملية التحلل |
| Bunlar karbon dioksitle doldurulmuş baloncuklar, şarabın fermantasyon sürecinde üretilen bir gaz. | TED | هذه الفقاقيع مليئة بثاني أكسيد الكربون، وهو الغاز الذي ينتج أثناء عملية تخمير النبيذ. |
| Ülkenin en iyi avukatlarından bazıları tarafından yapılan tekliflere rağmen Gale bütün dava sürecinde onunla çalışmayı tercih etmiş. | Open Subtitles | وعلى إحتقار كبير من بعض المحامين في البلاد إلتصق بغايل أثناء عملية طلبات الإستئناف |
| Çin'in planlı ekonomiden piyasa ekonomisine geçişi sırasında | TED | و تشير إلى الصينيين الذين فقدوا وظائفهم أثناء عملية الانتقال من اقتصاد مخطط إلى اقتصاد سوق. |
| Sindirim sırasında vücudun, bu kompleks karbonhidratları monosakkarit yapıtaşlarına yıkar. Hücrelerin bunları enerji üretmek için kullanabilir. | TED | أثناء عملية الهضم يفكك جسمك الكربوهيدرات المعقدة إلى مركبات أحادية السكريات و التي تستعملها خلاياك للطاقة، |
| Kara Eylül Örgütünde sizin saflarınızda bulundum. | Open Subtitles | كنت في صفوفكم أثناء عملية أيلول الأسود، |
| Kara Eylül Örgütünde sizin saflarınızda bulundum. | Open Subtitles | كنت في صفوفكم أثناء عملية أيلول الأسود، |
| Şu soygun esnasında alaycı tavırlarla.., ...izledikleri soygunun kasedi, değil mi? | Open Subtitles | الشريط حيث نسمعهم وهم يصدرون تعليقات ساخرة أثناء عملية السرقة. |
| Kopyalama esnasında Markovic'in "sunucu çiftliği" denilen bir bilgisayar tesisine bağlanması gerekiyordu. | Open Subtitles | لذا أثناء عملية المضاعفة، ماركوفيك كان لزاما عليه أن يوصل إلى خارج الموقع وسيلة حاسوب. |
| Hipoglisemi geçici psikozlara sebep olabilir ve HÖK işlemi esnasında sıklıkla görülür. | Open Subtitles | نقص السكر قد يسبب هلوسة و هو تعقيد دائم أثناء عملية فحص الأنسولين |
| Bay Agos'un tutuklanması, arama esnasında gerçekleşti Sayın Yargıç. | Open Subtitles | إن اعتقال السيد آغوس قد وقع أثناء عملية التفتيش يا سيدي القاضي |
| Onunla büyük başarı sağladık ve hasta kabul sürecinde yardımcı olursan çok sevinirim. | Open Subtitles | لقد حققت نجاحا كبيرا معها وسأكون ممتناً إذا ساعدتنا أثناء عملية القبول |
| Cenazeciler mumyalama sürecinde delikleri kapatmak için kullanırlar. | Open Subtitles | متعهد دفن الموتى يستخدمهم لتقريب الثقوب أثناء عملية التحنيط |
| İşte daha büyük bir atılım: Matematiksel düğüm teorisi, ilk olarak 1771 yılında konum geometrisini açıklamak için geliştirildi ve 20. asrın sonunda DNA'nın kendisini kopyalama sürecinde nasıl açıldığını tarif için kullanıldı. | TED | وهنا قفزة نوعية: نظرية العقدة الرياضية ، أول تطوير لها حوالي عام 1771 لوصف وضع الهندسة استخدمت في القرن العشرين لشرح كيف المورثات تترابط مع بعضها أثناء عملية النسخ المتماثل |
| Evlat edinme sürecinde yasadışı bir şey olursa mahkeme geçersiz kılar ve çocuk en yakın akrabaya verilir. | Open Subtitles | إذا تبين أن هناك شيء غير قانوني ،حدث أثناء عملية التبني فستبطل المحكمة هذا التبني وتعاد الطفلة إلى أقرب شخص ذو صلة دم بها |
| Çamur bloklarının pişirilmesi sırasında devasa boyutlarda kül elde ettik. | TED | أثناء عملية حرق قوالب الطين، نتج عن ذلك كمية هائلة من الرماد. |
| Tepkime sırasında elektrik akımı üreten özel bir tepkime odasında asetik asit denilen başka bir moleküle dönüştürülür. | TED | هناك يتم تحويله إلى عنصر آخر، يُسمّى: حمض الخليك، في نوع خاص من المفاعل يتم إنتاج تيار كهربائي أثناء عملية التفاعل. |