| İnsanlar tarafından sevilen... ...anıt binaları korumak istiyorum. | TED | فأنا أعشق أن أحافظ على النصب و المبان التذكارية التي يحبها الشعب |
| Ve hayayolları için çalışan insanların işlerini korumak için, ve de müzik şirketi için çalışan insanların işlerini korumak için, Aile mücevherini satmak zorundaydım ki havayollarını koruyayım. | TED | و من أجل أن أحافظ على وظائف الناس التى تعمل فى شركة الطيران, و أيضا حماية الوظائف فى شركة التسجيلات, إضطررت لبيع جواهر أسرتى لإنقاذ شركة الطيران. |
| Ben seçim kampanyalarımda verdiğim sözleri tutarım. İçkimi nereye koymuştum? | Open Subtitles | أحافظ على وعودى الانتخابية أين يجب أن أضع الويسكى ؟ |
| - Yani? - Kâhya, mutfak ve oturma odasından sorumludur. Her şeyi düzenli tutarım. | Open Subtitles | رئيس الخدم هو المسئول عن المطبخ و غرفة الطعام ، أحافظ على كل شئ منظم |
| Başka bir yer, ek bir bina bulamazsam işimi büyütemem ve Michel'i elde tutamam. | Open Subtitles | لن أوسع عملي أو أحافظ على "ميشيل" ما لم أجد مكاناً آخر، ملحقاً، وقد وجدته. |
| Başka bir yer, ek bir bina bulamazsam işimi büyütemem ve Michel'i elde tutamam. | Open Subtitles | لن أوسع عملي أو أحافظ على "ميشيل" ما لم أجد مكاناً آخر، ملحقاً، وقد وجدته. |
| İstikrarı koru ve | Open Subtitles | أحافظ على وقفتي |
| İstikrarı koru ve | Open Subtitles | أحافظ على وقفتي |
| Olayı gözünde canlandırmanı sağlamaya çalışıyorum. Umarım beni anlıyorsun. | Open Subtitles | أنا أحافظ على استعاراتك هنا ..آمل أن تقدري ذلك |
| Hayır. Evimizin disiplinini korumak için bunu söylemek zorundayım. | Open Subtitles | كلا، لا بد أن أقول ذلك لكي أحافظ على الاستقرار ببيتنا |
| Hakkınızda sürekli şikayetler alıyorum ve toplum düzenini korumak görevim. | Open Subtitles | و لكنني أتلقى شكاوى كثيرة و من واجبي . أن أحافظ على النظام و القانون |
| Gün be gün, yalnız gücümü değil aklımı da korumak için mücadele ediyorum. | Open Subtitles | يوم بعد يوم .. أحاول بكل قوتى أن أحافظ على قوتى و اتزانى العقلى |
| Geçmişte kimlerle anlaşma yaptın bilemem ama ben sözümü tutarım. | Open Subtitles | لا أعلم مع من تعاملت في الماضي ولكني أحافظ على وعدي |
| Ama Nolan ve arkadaşlarının aksine ben sözümü tutarım. | Open Subtitles | ولكن على عكس نولان وأصدقائه أنا أحافظ على وعودي |
| Özel hayatımı ve iş hayatımı ayrı tutarım. | Open Subtitles | أحافظ على حياتي الشخصية وعملي منفصلتين |
| Yalan söylüyor. Düzeni sağlamaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أنها كاذبه لقد كنت أحاول أن أحافظ على الأمر |
| Ülkeyi yönetebilmesi için işine odaklanmasını ve sakinleşmesini sağlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | حالياً، أنا أحاول أن أحافظ على هدوئه وتركيزه لكي يدير البلاد. |